Yurtdışında
Sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine ilişkin yasalar ve bu yasalara dayanılarak yürürlüğe konulan idari düzenlemelerin zaman zaman ``idari yasaklar ve kısıtlamalar`` olarak gündeme getirildiğinin kaydedildiği genelgede, özellikle yurtdışında birçok platformda ``sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskı ve insan hakları ihlali`` olarak nitelendirilmek suretiyle istismar edildiği belirtildi.
"Seçici ve esnek" olun
Genelgede, sivil toplum örgütleriyle ilgili mevzuatta Avrupa Birliği (AB) ölçütlerindeki yasal düzenlemeler yapılıncaya kadar, bu konudaki idari uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi. Genelgede, mülki amirler ve emniyet yetkililerinden sivil toplum örgütlerine karşı ``seçici ve esnek`` yaklaşımda bulunmaları istendi.
Tanıtıma katkı sağlamayın
Başbakanlık genelgesinde şu görüşlere dikkat çekildi:``Bu bakımdan bu örgütlerin ülke dışında tanıtımına, idari uygulamalarla katkı sağlamaktan kaçınılması önem taşımaktadır. Sivil toplum girişimlerine yasakçı ve kısıtlayıcı bakış açısı yerine hoşgörüyle yaklaşılması, İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu`nda hazırlanan ve Bakanlar Kurulu`nca referans belgesi olarak kabul edilen (Kopenhag Siyasi Kriterleri Işığında Türkiye`nin Alması Gereken Önlemler) başlıklı raporda da öngörülmüş ve ilgili makam ve kuruluşlarımıza gönderilmiş olduğundan bu raporun gereğinin yerine getirilmesi esastır. (YÖ)