Şiddet Siyasetinin Çağlayandaki Hazin Sonu
Emirden görev çıkaranlar: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'nin (USTKB) de aralarında bulunduğu 100'den fazla sivil toplum örgütü.
Yer: İstanbul, Çağlayan meydanı. 23 Haziran Cumartesi, öğle saatleri.
Olay: Yürüyüşe çoğunluğu "şehit yakınları" derneklerine üye yaklaşık bin kişi katıldı. ÇYDD Başkanı Türkan Saylan'ın yanı sıra Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) başkanı Murat Karayalçın da oradaydı.
Hürriyet'in haberine göre, grup "Sessiz toplumun gürleyen sesiyiz", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Sevr hortlayamaz, vatan bölünmez", "PKK'ya karşı tüm halkımız tek yürek, tek yumruk" yazan pankartlar taşıdı.
Gruba hitap eden ÇYDD Başkan Yardımcısı Filiz Meriçli "29 Nisan'da laik cumhuriyetimize sahip çıkmak için bayraklarımızla gelincik tarlasına çevirdiğimiz Çağlayan Meydanında bugün, terörün toprağa düşürdüğü Mehmetçiklerimiz, yolda yürürken yada çocuğuna ayakkabı alırken terör eylemiyle yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımız için toplandık" dedi.
Meriçli, "terörün her türlüsüne karşı olduklarını, PKK terörüne destek veren ülkeleri kınadıklarını; ordunun ve devlet kurumlarının yıpratılmasını istemediklerini" belirtti.
Sonuç: Nisan ortasında Ankara, Tandoğan'da başlayan ve ilerleyen günlerde İstanbul, İzmir ve başka kentlerde de düzenlenen, yüz binlerce insanın katıldığı "Cumhuriyet mitingleri" nin bir benzerini bekleyenler hayal kırıklığına uğradı.
Türkiye'de İspanya'da ETA'ya karşı olana benzer bir yürüyüş bekleyenlerin hevesi kursağında kaldı. Bu karşılaştırmanın anlamsızlığına dair geniş bir değerlendirme için buraya tıklayın.
Genelkurmay, beklediği kadar kalabalık olmasa da, "emirden görev çıkaranların" varlığını görüp rahatladı.
Ekranda görünmek için "Cumhuriyet mitingleri"nin kalabalığını bekleyen SHP lideri Murat Karayalçın'ın öngörüsüz bir siyasetçi olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Tandoğan mitinginin ardından kürsüdeki konuşmalara bakılarak yapılan "bu mitingi düzenleyenler darbe taraftarı" eleştirilerine "ne darbe ne şeriat" diye cevap vererek ayrıksı duran Türkan Saylan ve ÇYDD, o noktadan "emir-komuta" zincirine girmeye giden yolun bir aydan kısa bir zamanda aşılabileceğini göstermiş oldu.
Olan yine en altta olanlara, en acılı olanlara, yakınlarını kaybetmiş, bunu bir türlü anlamlandıramamış insanlara; "şehit ailelerine" oldu. O sıcakta orada toplananlar sadece onlardı; yine onların dışında kalan, onlar üzerinden siyaset yapmak isteyenlerin gazabına uğramışlardı.(OA/EÜ)