SHÇEK Yetkileri Belediyelere Devredilmemeli

Bayer, “Merkezi İdare ile Mahalli İdareler Arasında Görev, Yetki ve Kaynak Paylaşımı ile Hizmet İlişkilerinin Esasları Hakkında Kanun Tasarısı” taslağına göre, “SHÇEK’e ait taşınmazların ve olanakların kanun gücüyle yerel yönetimlere devredileceğini” söyledi.

“SHÇEK’in yetkileri, merkez idarede kalmalı”

“SHÇEK bir ihtisas kurumudur. SHÇEK Genel Müdürlüğü’nün korunmaya muhtaç çocuklara ilişkin çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, koruyucu aile ve evlat edindirme hizmetleri mutlaka merkez idare içinde kalmalıdır” diyen Bayer, şöyle konuştu:

* Hükümet, gündemindeki “Merkezi İdare ile Mahalli İdareler Arasında Görev, Yetki ve Kaynak Paylaşımı ile Hizmet İlişkilerinin Esasları Hakkında Kanun Tasarısı”nın öncelikli olduğunu bir çok kez dile getirdi.

* Taslakta, “Sosyal hizmetlere ait görev, yetki, personel, araç, gereç, taşınır ve taşınmaz mallardan belediye ve mücavir alan sınırları içinde olanların belediyelere, bunların dışındakilerin il özel idarelerine devri ve tasfiyesi, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç üç ay içerisinde çıkarılacak kanun hükmünde kararname ile sağlanır” deniliyor.

* Bu hükme göre, neredeyse tümü belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan Sosyal Hizmetler taşra kuruluşlarının tamamı belediyelere devrediliyor.

* SHÇEK’in korunmaya muhtaç çocuklar konusundaki sorumluluğu, bu yasa tasarısı ile sessiz sedasız kaldırılıyor, belediye sayısı kadar parçaya bölünüyor.

* Örneğin 7-12 yaş korunmaya muhtaç çocukların bakılıp yetiştirildiği çocuk yuvalarının Sultanbeyli ve Nusaybin; 13-18 yaş grubu çocukların yetiştirildiği yetiştirme yurtlarının ise Ümraniye, Yüksekova ve Akyazı belediyelerinin sorumluluğunda yürütülmesi sağlanıyor.

“Denenmiş, başarısız olmuştu”

* Tasarı bu haliyle 1957 tarihli, mülga 6972 sayılı “Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanun” uyarınca illerde oluşturulan “Koruma Birlikleri” deneyimine benzer bir düzenlemeyi yeniden gündeme getiriyor.

* Oysa 20 yıl önce terk edilen bu uygulamada korunmaya muhtaç çocuklara götürülen hizmetlerin nitel ve nicel açıdan yetersiz kaldığı ortaya çıkmıştı. Bir ihtisas alanı olan çocukların korunmasının, merkezi planlamaya dayanan bir iradeden yoksun olarak, yerel yönetimlerin farklı standartlarına bırakılmasının yanlışlığı çok net olarak görülmüştü.

* Halkın mahalli ilgisi ve katkısının sağlanması açısından yararlı olacağı düşünülen bu uygulama ilgiyi ve katkıyı, sorunu çözecek ölçüde sağlayamadı. Sistemin kuruluş ve çalışma biçiminden kaynaklanan dağınıklık ve çok başlılık uygulamayı başarısızlığa mahkûm etti.

* Sosyal Hizmetlerin gereksinimi, denenmiş ve başarısız olmuş bir uygulamanın tekrar devreye sokulması değildir. Bu hizmetler, cesaretini sırtını dayadığı kişi ve gruplardan değil, yetenek ve birikimlerden alan profesyonel kadrolarla uygulanmalıdır. (BB)