Donduran matematik
"İsrail saldırılarında Filistinliler sivil kurban verdiği sürece, İsrailli siviller de kurban olacaklar."
Şeyh Ahmet Yasin ile yapılan söyleşi, Die Welt, Kasım 2003
Dün sabah - sabah namazından hemen sonra- Hamas'ın ruhani lideri, yedi kişi ile birlikte İsrail füzelerine kurban oldu. Pek yakında - Hamas'ın silahlı kanadı kendilerini birleştiren figür, örgütün kurucusu ve ruhani lideri Şeyh Ahmet Yasin'in öcünü almaya yemin eder etmez- İsrailli siviller kurban olacak. İntikamın geleceğinden kimsenin şüphesi yok. Dün Hamas'tan gelen uyarı "Sharon cehennemin kapısını açtı" şeklinde oldu.
Hamas'ın kurucusu olarak Ahmet Yasin, doğaldır ki, sivil İsraillilerin öldürülmesinde, İsrailliler Filistinli sivilleri öldürdüğü sürece bu saldırıları onayladığı için bir sorumluluk taşıyordu.
Buna karşın, şüphe yok ki, özürlü ve neredeyse kör olan Yasin uzun yıllardır aktif bir militan olmaktan çok, öncelikle birleştirici bir figür oldu. "Büyük bir tehdit oluşturabilmek için oldukça zayıf durumda olduğu" değerlendirmesiyle İsrail bizzat 1997'de cezaevinden salınması yoluna gitti.
Bu nedenle soru: "Başbakan Ariel Sharon - ki İsrail basınına göre Yasin'in öldürülmesi kararı ve planlanmasında doğrudan yer aldı- niçin eylemin gerçekleştirilmesi yolunu seçti?"
Olası nedenler şöyle:
* İsrail, Yasin'i yüzlerce sivil İsraillinin öldürülmesinden kişisel olarak sorumlu tutuyor ve eğer İsrail Yasin'i durdurmazsa İsraillilerin öldürülmesi devam edecek düşüncesiyle hareket ediyor.
* İsrail Hamas ve diğer militan gruplara, yanılmaya yer bırakmayacak şekilde, "Gazze'den çekilmeyi düşünmek İsrail'in teröre boyun eğeceği anlamına gelmez" mesajını veriyor.
* Hamas ve diğer militan grupları içeriden çökertmeye çalışmak: Yasin'in öldürülmesi ile diğer militan liderlere, şayet silahlı mücadeleye devam ederseniz öldürülürsünüz sinyali göndermek.
* İsrail, Barış İçin Yol Haritası'nda öngörülen koşullarda barış istemiyor. Yasin'in öldürülmesiyle barış görüşmeleri gelecekte bilinemeyen bir zamana ertelenecek.
Gerçekçi bir bakışla, bu nedenlerden birincisi zayıf bir olasılık. Yasin'in öldürülmesi ile İsrail'de daha az sivil can kaybı olmayacak - tam tersi.
İkinci argüman daha olası: Sharon'un Gazze'den geri çekilme fikrini kamuoyuna açıklamasından bu yana, "geri çekilmenin İsrail'in teröre boyun eğmeyeceği" şeklinde yorumlanamayacağını Filistinlilere açıkça anlatmak için İsrail ordusu bölgede özellikle aktif rol oynadı. Bu arada İsrail Yasin'i öldürmeye uzun süredir niyetliydi - bu nedenle suikastın nedeninin geri çekilme ile bağlantılı olduğu kesin değil.
Üçüncü argüman: Militan Filistinli gruplara göz dağı verme amacı, militan Filistinlilerin çoğunun dava uğruna canını vermeye hazır olduğu ve şehit olmaya inandıkları göz önünde tutulursa, oldukça naif bir yaklaşım. Buna karşın, İsrailli üst düzey politikacılar ve askerler içinde hala bu demir yumruk düşüncesine inanlar var.
Bu teorisyenler herhalde Gazze'de veya Batı Şeria'daki Filistin mülteci kamplarında hiç bulunmamışlar. Hiç şüphe yok ki, Yasin'in öldürülmesi acı veriyor. Yalnızca Hamas'a değil, ama tüm Filistinlilere. Bu bir aşağılanma ve Filistin'in özgürlük sembollerinden birine yapılan bir saldırı. Ancak bu tip eylemler Filistinlileri pes ettirmez. Tam tersi. Bu tip eylemler, X sayıda yeni bir grup intihar bombacısının ortaya çıkmasına yarar.
Ayrıca Yasin'in öldürülmesi, kısa vadede büyük olasılıkla Filistinlilerin birbirine yakınlaşmasını doğuracak ve böylece kendi aralarında başlayan çözülmenin ve son aylarda özellikle Gazze Şeridi'nde olması beklenen "grupların bölünmesi" olayını geciktirecek.
Son olarak Sharon hükümetinin barış istemediği şeklinde yorum yapanlar var. Yasin'in öldürülmesi, Hamas'ın radikalleşmesine ve bir dizi intihar bombasına neden olacak. Bu durum İsrail hükümetine, birçok noktada tamamen Filistin topraklarına giren sözde güvenlik duvarının inşasını savunabilmek için daha iyi gerekçeler sağlayacak. Son aylarda güvenlik duvarına yönelik eleştirilerden sonra bu senaryonun, uluslar arası destek gören Barış için Yol Haritası yerine, kendi barış çözümünü uygulamayı tercih eden Sharon için cazip bir bahane oluşturacağını düşünmemek mümkün değil.
Yasin'in öldürülmesi kararında hangi senaryo rol oynasa da sonuç aynı: İsrailli sivillerin hayatlarına biçilen fiyat yüksek olacak ve önümüzde çok uzun süre yeniden görüşme masasına dönme şansı olmayacak. Sharon bunu biliyordu, bu nedenle aynen Hamas gibi hareket etti: O Hamas ki, 90'ların başında İsrail'de düzenlediği bir dizi intihar bombası saldırısı ile Oslo Barış sürecini savsaklattı ve bugün de intihar bombası eylemlerini, daha sonra karşılığını sivil Filistinlilerin ödemesi pahasına devam ettiriyor.
Sharon aynı şeyi yapıyor: Henüz bilinmeyen bir sayıda İsrailli sivilin hayatını karşılığında, İsrail'e karşı bir tehdit oluşturmayan, ancak sembolik değeri büyük bir lideri öldürüyor. Bunun da ötesinde, uzlaşmazlık öyle bir noktaya geldi ki, ne ABD veya bir başka dış güç tarafları görüşme masasına oturtabilmek için bir şey yapabilir.
Şimdi bu politikaya bir son verecek geride yalnızca bir tek güç kaldı: Halklar. Dün uzlaşmazlığın şiddetle tırmanışından sonra ümit edilebilecek en iyi durum, İsrail halkının, kendi hayatlarıyla kumar oynadığı için Sharon'u cezalandırması.(YS/)