Laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşı olduğunu belirten Sezer, "Türkiye'nin sorunu laiklik ilkesinin farklı tanımlanmak istenmesinden kaynaklanmaktadır" dedi.
Sezer, son dönemde YÖK yasası ekseninde tarafları karşı karşıya getiren "Ulusal egemenlik" kavramının tanımı konusunda da görüşlerini açıkladı.
Sezer "Ulusa ilişkin egemenliğin, erkler ayrılığı ilkesi gereği anayasal organlarca kullanıldığı göz ardı edilmemelidir"dedi.
Sezer, "İşsizlik ve gelir dağılımı gibi çözüm bekleyen sorunlar ve AB üyeliği gibi temel öncelikler varken yapay gündemlerle tartışma yaratılması üzüntü vericidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajda, şu açıklamalara yer verdi:
* Atatürk'ün önderliğinde kazanılan zaferler bağımsız Türkiye'nin, laik, demokratik, çağdaş Cumhuriyet'in kurulmasının yolunu açmıştır. Atatürk, gelişme sürecinin kesintiye uğramaması için, toplumumuza dogmaları değil, "akıl" ve bilim"i rehber göstermiştir.
* Türkiye, Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte seçimini çağdaşlıktan yana yapmıştır. Laiklik ilkesinin benimsenmesi, bu seçimin zorunlu sonucudur.
* Yönetimde, eğitimde, toplumsal alanda ve hukuk sisteminde aşama aşama yaşama geçirilen ve Devlet'in siyasal, sosyal, hukuksal, ekonomik hiçbir alanının din kurallarıyla düzenlenemeyeceğini öngören laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan değerlerin temel taşıdır.
* Türkiye'nin sorunu, laiklik ilkesinin farklı tanımlanmak istenilmesinden kaynaklanmaktadır.
* Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında da belirtildiği gibi laikliğin anlamı, ülkelerin koşullarına göre oluşmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik anlayışı da Anayasa'nın değiştirilemez kurallarının yanı sıra Anayasa Mahkemesi kararları ile, açık biçimde ortaya konulmuştur.
* Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk ilke ve devrimlerine dayanan, Anayasal ilkelerle yönetilen kurumlar ve kurallar devleti olduğu, ulusa ilişkin egemenliğin, erkler ayrılığı ilkesi gereği anayasal organlarca kullanıldığı göz ardı edilmemelidir.
* Her organın yetkilerinin sınırlarını bilmesi, sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi, kurumlar arası uzlaşmayı getirecek ve toplumsal uzlaşmanın yolunu açacaktır.
* Tarih boyunca önüne çıkarılan sıkıntıları ve güçlükleri aşarak bugünlere gelen Türkiye Cumhuriyeti'nin, işsizlik ve gelir dağılımı gibi çözüm bekleyen sorunları ve Avrupa Birliği üyeliği gibi temel öncelikleri varken, yapay gündemlerle tartışma yaratılması üzüntü vericidir.
* Eğitim, Cumhuriyet'in büyük önem verdiği öncelikli konuların başında gelmektedir. Türkiye, Cumhuriyet'le birlikte eğitimde devlet politikası oluşturmuş ve eğitim sistemini çağdaş, bilimsel ve laik temele oturtmuştur.
* Ülkemizin, ulusal eğitimin dayandığı anayasal ilkelerden, laik, Atatürkçü düşünceden ödün vermesi düşünülemez. Devlet'in ilgili kurumlarının, laik eğitimin ve öğretim birliği ilkesinin korunması konusunda duyarlılık göstermeleri zorunludur. (EÜ)