Bütün emekçileri AKP'nin politikalarına karşı geleceklerine sahip çıkmaya çağıran Bal, şöyle dedi:
"AKP Hükümeti IMF ve Dünya Bankası'nın talepleri doğrultusunda sağlığı ve sosyal güvenliği bir hak olmaktan çıkartıp, piyasanın insafına terk etme politikası toplumu umutsuzluğa, güvensizliğe ve sağlıksızlığa sürüklemektedir.
Planlanan Genel Sağlık Sigortası ve Sosyal Güvenlik Yasası'yla tüm toplumu bünyesine alacak bir sosyal güvenlik şemsiyesi değil, tam tersine düzenli vergi verenler için bir ek vergi getiriliyor" dedi.
Yasa tasarısının getirdikleri
Samsun Gazi Hastanesi'nde SES adına bir basın açıklaması yapan Şube Başkanı Bal, yeni adıyla TBMM'ye sunulan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'yla yapılmak istenenleri şöyle sıraladı:
* Kayıt dışında çalıştırılanların sağlık harcaması yükü kayıt içindeki emekçilere yükleniyor.
* Yoksuldan daha yoksula vermek üzerinden popülist politikalar uygulanıyor.
* Genel bütçeden sağlığa daha az pay ayrılmak isteniyor.
* Bugüne kadar emekli sandığı keseneğine yapılan kesintilerin bir kısmı sağlık primi olarak kesilerek, emekli ikramiyesi ve emekli maaşlarının düşürülmesine neden olunuyor.
* Prim ödeme dışında sağlık hizmetlerinden yararlanıldığı anda, alınmak üzere yeni katkı payları getiriliyor.
* Doğu-batı, kır-kent, zengin-yoksul arasındaki eşitsizlikleri artırarak yoksulların daha yoksullaşması, "paran kadar sağlık hizmeti" dayatılıyor.
* Sağlık kuruluşları işletme haline dönüştürülmekte, çalışanlar esnek, kuralsız ve iş güvencesiz, sözleşmeli olarak çalıştırılmak isteniyor.
Aşılar ücretli hale geldi
Emeklilik yaşının kademeli olarak 68'e, emeklilik prim ödeme gün sayısının 7 binden 9 bine çıkarmasını eleştiren Bal, hükümetin "çalışırken direnip ölmeyenlere, düşük emekle maaşı bağlamak yoluyla açlıktan ölümün önerildiğini" söyledi.
Bal, hükümetin sağlık alanındaki diğer "icraatlarını" ise şöyle anlattı:
"AKP, 5319 Sayılı Torba Yasa ile Kurtuluş Savaşı'nda bile ücretsiz sunulan koruyucu sağlık hizmetlerini paralı hale getirmektedir.
Parasız olduğu halde yeterli aşılama oranlarına ulaşılamayan ülkemizde difteri boğmaca, verem ve çocuk felci aşıları ücretlendirilmiştir.
Diğer taraftan AKP Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim hastanelerinde çalışan uzman ve baş asistanlarla ilgili çıkarttığı atama yönetmeliği ile bilimsel hiçbir izahı olmayan, aile bütünlüğünü hiçe sayan ve kadrolaşmayı hedefleyen uygulamalara yönelmiştir." (AK/TK)