Meclis'teki bütün partilerin desteğiyle 23 Kasım 2005'te, Şemdinli'de 9 Kasım'da Umut Kitapevi'nin bombalanması ve ardından Hakkari ve Yüksekova'da 6 kişinin ölmesi ve çok sayıda kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayların incelenmesi amacıyla kurulan komisyon, hazırlayacağı raporu 15 Nisan'da TBMM Başkanlığı'na sunacak.
Olayların ardından ilk kez 27 Mart'ta bölgeye giden komisyon, Van, Hakkari, Yüksekova ve Şemdinli'deki incelemelerini 1 Nisan Cumartesi günü tamamladı.
Bölgede 20'den fazla kişinin tanıklığına başvuran komisyon üyeleri, bölgede edindikleri görüş ve izlenimleri raporlarına yansıtacaklar.
Sıvacıoğlu: Bütün çalışmalarımızı rapora yansıtacağız
Komisyon Başkanı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Kastamonu milletvekili Musa Sıvacıoğlu, gezinin verimli geçtiğini belirterek bölgede herhangi bir güvenlik sorunu yaşamadıklarını belirtti.
Sıvacıoğlu, bir gazetecinin, "Orada gördükleriniz ya da temaslarınız sonucunda edindiğiniz bir fikir oldu mu?" sorusuna ise, "Bütün bu çalışmalarımızı, gezdiğimizi, gördüğümüzü ve dinlediklerimizi raporlarımıza yansıtacağız. Daha şimdiden şu veya bu şekilde bir kanaat bildirmem pek uygun olmaz" diye yanıt verdi.
Komisyonun raporunu sunmasının ardından, rapor Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek. Meclis gerek duyarsa dosyayı gereğini yapmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderebiliyor.
Şemdinli olaylarında bir dosya daha açılmadan kapandı
Genelkurmay'ın Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt 'a soruşturma açmama kararından sonra şimdi de Yargıtay Başsavcılığı, dönemin Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz, Şemdinli Kaymakamı Cihat Feslihan ile Hakkâri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Erhan Kubat hakkındaki ihbarın, "suçlamanın soyut olduğu, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadığı" gerekçesiyle işleme konulmamasına karar verdi.
Şemdinli'de 9 Kasım'daki bombalama ve sonrasında gelişen olaylarla ilgili olarak 16 kişi, Vali Gürbüz, Alay Komutanı Kubat ve eski Şemdinli Kaymakamı Feslihan hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Vali ve Kaymakam bir süre sonra bu görevlerinden alınırken, suç duyurusu Hakkâri Başsavcılığı'nca işleme konulmak istenmişti.
Başsavcılık gerekli işlemlerin yapılması için dosyayı İçişleri Bakanlığı'na göndermişti.
Bakanlık da Yargıtay Başsavcılığı'nın yetkili olduğunu bildirmişti. Bunun üzerine, Hakkâri Başsavcılığı, suç duyurusunu bir fezlekeyle Yargıtay'a göndermişti.
İncelemesini tamamlayan Yargıtay Başsavcılığı, Gürbüz, Kubat ve Feslihan hakkındaki ihbarı işleme koymadı.
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'a göre inceleme yapan Başsavcılık, Gürbüz, Kubat ve Feslihan'a yönelik ihbarda bulunan fiillerin "net olmadığına, hiçbir ciddi bilgi ve belgeye dayanmadığına, soyut ve genel anlatımlara dayandığına, iddialarla ilgili hiçbir delil olmadığını" ifade etti.(KÖ/EÖ)