Sayın Sezer, Terörle Mücadeleyi Onaylamayın
Örgütler, Sezer'e, yasanın "kişi hak ve özgürlüklerinin güvenlik güçlerini vicdanına terk ettiğini ve temel insan haklarını yok ettiğini" anımsattı.
Mektup, yasa metniyle ilgili şu noktalara dikkat çekiyor.
Gözaltında kayıplar tekrarlanabilir: "Yasayla savunma hakkı ciddi bir şekilde kısıtlanıyor. Gözaltına alınma anından itibaren şüphelinin yakınlarına haber vermesi ve avukat yardımından faydalanmasının cumhuriyet savcısının emriyle engellenmesi, birey güvenliğini tehdit ediyor. Bu durum "gözaltında kayıp" olaylarının tekrarlanacağı endişesini yaratıyor."
Farklı düşünen düşüncesini açıklayamayacak, örgütlenemeyecek: "Devletin kırmızı noktaları olarak bilinen 'Ermeni Soykırımı, Kıbrıs Meselesi, Kürt Sorunu' gibi konularda toplumun tümünün aynı düşünmediği biliniyor. Yasayla, farklı düşünen kişilerin, aydınların ve kurumların görüşlerini toplumla paylaşabilme hakkı tamamen ortadan kaldırılıyor. Düşüncesini ifade eden, düşüncesi doğrultusunda örgütlenen her birey yine bu yasa tasarısına göre terör suçundan yargılanabilecek."
Çetele, katiller cesaretlendiriliyor: "Yasanın 15. maddesiyle, insan öldürmekten, köy boşaltmaktan, işkenceden yargılanan terörle mücadele görevlileri, adli kontrol sistemiyle tutuklanması gerekse bile, tutuksuz yargılanabilecek. Bu madde, katillerin ve çetelerin cesaretlendirilmesine yönelik bir düzenleme."
Suç işleyen görevlinin suçunun bedeli vergilerden karşılanıyor: "Suç işleyen güvenlik görevlilerinin savunmasını yapacak avukatların ücretleri devlet tarafından karşılanacak. Bu ücretin sınırı belirlenmiş değil. Bu görevlilerin suçlarının bedelinin 'vergilerimizden karşılanacak olması' rahatsız edici."
TMY'de değişiklik tasarısı, geçen hafta Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmişti. Metnin yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı Sezer'in onaylaması gerekiyor.
Daha önce bianet'in görüşünü aldığı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da, metnin insan haklarıyla bağdaşmamasının yanı sıra, Anayasa'ya aykırılıklar da içerdiğini, Sezer'in metni meclis'e geri göndermesini beklediğini söylemişti.
Sezer'e gönderilen mektubun altında imzası olan örgütler şöyle:
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Emek Partisi İstanbul İl Örgütü, Özgürlük ve Dayanışma Partisi İstanbul İl Örgütü, Demokratik Toplum Partisi İstanbul İl Örgütü, Sosyalist Demokrasi Partisi İstanbul İl Örgütü, 78'liler Girişimi, Emekçi Hareket Partisi, Barış Anneleri, Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Genç Siviller, Halkevleri İstanbul Şubesi, Kürt Enstitüsü, Sosyalist Dayanışma Platformu, Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TK)