"Savaş politikaları, sömürü kaynaklarını gizleme yöntemi olarak kullanılıyor"

* Fotoğraf: Rudaw.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) "Çözüm Biz'de, Savaşa ve Sömürüye Hayır" sloganıyla düzenlediği program kapsamında dün (13 Ağustos) Hatay'daydı.

Antakya'da bir otelde sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileriyle bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, çözümün sadece HDP'nin reçetelerinde olmadığını, toplumun tüm muhalif kesimlerinin bir araya gelerek ortak bir mücadele hattı örülmesi gerektiğini ifade etti.

Sancar, ekonomik krize, yargı krizine, otoriter yönetim anlayışına ve Suriye'deki iç savaşa dikkat çektiği konuşmasında "Bu düzenin temelinde zaten adaletsizlik ve emeğin sömürüsüne dayalı bir işleyiş var," dedi.

TIKLAYIN - Diyarbakır'dan sonra İstanbul: "Bu fotoğraf 'Çözüm HDP' diyor"

Sancar, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:

"Savaş politikalarına ayrılan kaynakların ülkenin yoksullaşmasında büyük rol oynadığını görmek zorundayız. Ülkedeki savaş anlayışı, Kürt sorununda çözümsüzlük ve otoriter rejimin inşası için sürekli ihtiyaç duyulan güvenliğe yönelik kaynak aktarımı ekonomik krizin en önemli nedenlerindendir. Sınırın ötesinde de aynı politikalar izleniyor. Bu iktidar, savaşı, kendi varlık nedeni ve varlığının devamını sağlayacak bir yöntem olarak kullanmak istiyor. Bizim 'Savaşlara karşı çıkalım' çağrımızın birçok anlamı var. En çarpıcı olanı ise sömürüyü ve talanı durdurma hedefidir. Savaş politikaları ile sömürü politikaları iç içedir.

"Adaletin olmadığı ülkede nefes alınamaz"

"Elbette yıkım tek alanda değil. Hukuk tamamen devre dışı bırakılmış, demokrasinin kırıntıları ortadan kaldırılmış, insan haklarını anmak bile artık kara bir ironi haline gelmiş. Bu baskı zulüm ve yasak politikalarının ülkeyi her gün daha fazla nefessiz bıraktığını görmek gerekiyor. Dillere, inançlara ve kimliklere uygulanan baskılar ayrımcılık politikaları, yargı yoluyla işletilen tasfiye planları da yine aynı tablonun önemli bir parçasıdır. Adaletin olmadığı bir ülkede nefes almak mümkün olmaz.

"Kobanî Kumpas Davası, Gezi Davası'nda verilen kararlar, bize yönelik kapatma davası, pek çok muhalif kesime yönelik planlı baskılar elbette bugün yaşadığımız sorunların önemlilerini oluşturuyor. Amaç otoriterliği kalıcı hale getirmek. Buradan çıkış, demokrasi adalet ve toplumsal barış temelinde güçlü bir birliktelik oluşturmaktan geçiyor.

TIKLAYIN - Diyarbakır'da 'Çözüm Biz'de' mitingi: "Çözüm Soçi değil, çözüm İmralı"

"İktidarın devreye sokabileceği oyunlar"

"Tek başımıza bu sorunlarla ve ağır yıkımla baş etmemiz kolay olmaz. Bu iktidarın elinde devreye sokabileceği çeşitli oyunlar var, bunu unutmayalım. O nedenle bütün demokrasi güçleri, adaletten yana bütün kesimler, özgürlük isteyen her insanı buluşturacak geniş bir demokratik mücadele birliği oluşturmamız gerekiyor.

"Suriye'de devam eden iç savaş ve şu an hazırlıkları yapılan askeri müdahale planları üzerine de birkaç söz söyleyeyim. Suriye'deki iç savaşın yıkımı çok büyük. Elbette en büyük kayıp, an kaybıdır. Ama başka yıkımları da beraberinde getiriyor bu savaşlar. Bölgede barışın sağlanması en önemli hedeflerimizdendir. Bu ülkede gerçek ve kalıcı barışı birlikte inşa edeceğiz. Barış tabandan gelir ve toplumla birlikte kurulur. İç barışımızı, Kürt sorununda demokratik çözümü ancak tabandan inşa edebiliriz."

(TY)