Enerji Bakanı Hilmi Güler'in önceki gün (Çarşamba) parlamentodaki bütçe görüşmeleri sırasında AKP hükümetinin nükleer planlarını gündeme getirdiğini hatırlatan Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyası Sorumlusu Özgür Gürbüz, AKP'nin "nükleer enerjinin tehlikelerini ve Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyelini küçümsediğini" söyledi.
Gürbüz, AKP hükümetini, yaklaşan Avrupa Birliği (AB) kararı konusunda da uyardı: "Hükümet yetkililerinin acilen farkına varması gereken gerçek, kirli enerji seçeneklerinin terk edildiği AB'ye üye olmak isteyen Türkiye'nin, gittiği tehlikeli yoldan bir an önce geri dönerek temiz enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğidir" dedi.
Açıklamalar ciddiyetten uzak
"Hükümetin plansız ve kontrolsüz nükleer açlığının yeni bir Çernobil kazasına davetiye çıkarmasından endişe duyuyoruz" diyen Gürbüz, hükümetin nükleer enerji santrallerine ilişkin çelişkili açıklamalarından örnekler verdi.
Gürbüz, "Açıklamalardaki ciddiyetsizlik, hükümetin nükleer enerji santrali planlarının giderek hızlandırılmış bir faciaya sürüklendiğini gösteriyor" diye konuştu:
* Ekim 2003: Nükleer santrallerin kurulmasının aciliyeti yoktur. (Enerji Bakanı Hilmi Güler)
* Ocak 2004: Türkiye'de enerji, kömür, su ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçeceğiz. (Enerji Bakanı Hilmi Güler)
* Mayıs 2004: Nükleer enerji santrallerinin kurulmasında şartnamenin yazılması aşamasına gelindi. (Enerji Bakanı Hilmi Güler)
* Mayıs 2004: 2020'ye kadar iki veya üç nükleer santral yapacağız. (Enerji Bakanı Hilmi Güler)
* Temmuz 2004: Başbakan Tayyip Erdoğan Fransa gezisi sırasında 15 milyarlık nükleer ihale olasılığını pazarlık aracı olarak ortaya attı ve Fransa'dan Türkiye'ye 'evet' oyu istedi. 70 milyon insanın hayatı masaya yatırıldı.
* Kasım 2004: Hilmi Güler'in son açıklaması, 4 bin 500 megawattlık nükleer gücün 2012'ye yetiştirilmesini öngörüyor.
"Son nükleer ihalenin iptalinden bu yana, ne Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesini değerlendirmek ne de enerji verimliliğini artırmak için bir şey yapıldı" diyen Gürbüz, Türkiye'nin hidroelektrik kaynaklarının yalnızca yüzde 30'unu kullandığına ve son 6 yıl içinde sadece 3 megawattlık rüzgar santrali kurabildiğine, üstelik üretilen toplam elektriğin en az yüzde 22'sinin de iletim hatlarında kaybolduğuna dikkat çekti.
Enerji gereksinimi abartılıyor
"Türkiye'nin enerji gereksiniminin abartıldığını ortaya koyuyor" diyen Gürbüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Nükleer enerji konusunda açıkladığı çelişkili planlar, hükümetin enerji politikasının ciddiyetten yoksunluğunu gösteriyor. Bakan Hilmi Güler'e göre enerji istemini karşılamak için tek çare nükleer enerji.
* Halbuki sayılar Türkiye'nin enerji gereksiniminin abartıldığını ortaya koyuyor. 2005 yılı için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın yaptığı tahminlere göre enerji talebi 197 milyar kilowattsaat olmalıydı. Gerçekleşen talep ise yalnızca 145 milyar kilowattsaat.
* AKP hükümetinin öngörüsü, halihazırda yüzde 26 sapmıştır ve 2020 yılına gelindiğinde enerji gereksiniminin 500 milyar kilowattsaat olacağı tahmini gerçekçi değildir.
"Öncelikli kaynak, rüzgar enerjisidir"
Gürbüz, "Durum söyledikleri gibi acil olsa bile, çözüm için gereken öncelikli kaynak rüzgâr enerjisidir. 4500 megawattlık kapasite üç-dört yıl içinde kurulabilir ve binlerce işsize iş olanağı yaratılabilir" dedi. (BB)