Acilen düzenlenen toplantının ardından, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu tarafından hazırlanan ortak açıklamayı, dün akşam saatlerinde Ayşe Soysal okudu:
"İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin, 'İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri' başlıklı konferans hakkında 19.09.2005 tarih ve 2005/2282 sayılı yürütmeyi durdurma kararı, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne bugün saat 17.30'da ulaşmıştır. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararına uymak zorunda olduğumuzu, ancak bilimsel özgürlük ve üniversite özerkliğinin korunması için tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygılarımızla duyururuz."
Prof. Dr. Azrak: Mahkemenin bu konuda yetkisi yok
CNN Türk'ün Gece Görüşü programında mahkemenin kararını yorumlayan, Maltepe Üniversitesi'nden İdare Hukuku uzmanı Prof. Dr. Ülkü Azrak'sa, "Mahkeme sanki Milli İstihbarat Teşkilatı'ymış gibi istihbari bilgi istedi; böyle bir yetkisi yok" dedi.
Azrak, hakkında "bir hukukçu olarak ciddiye alamıyorum" dediği kararı şöyle çözümledi:
* Bilimsel toplantılar Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na tabi değil. Bildirim gerekmiyor. İdari birimlerce de ertelenemez, yasaklanmaz. Bu konuda mahkemenin yetkisi yok.
Azrak'ın söz ettiği Toplantı ve gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun "istisnaları" düzenleyen 4. maddesi, "Spor faaliyetleri ile bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan toplantılar, bu kanun hükümlerine tabi değildir" diyor.
* Mahkemenin kararı sansür niteliğinde. İfade ve bilimsel özgürlüğün ihlali; dolayısıyla Anayasa'ya aykırı.
* Davayı açanların toplantıyla menfaat ilişkisi olmadığı için, idari yargılama mümkün değil.
Azrak, olayda iyi niyetin olmadığını da vurguladı. 19 Eylül'de alınan karara itiraz süresinin 7 gün olduğunu anımsatan Azrak, kararın geç tebliğ edilerek üniversitelerin zor duruma düşürüldüğünü söyledi.
Azrak, kararın gerekçesine dair de şunları söyledi:
"Mahkeme bu kararını hangi kanuna dayandırıyor? Bu yok. Bunu gösteremiyorlar."
Avukat Özkan: Hemen itirazla karar kaldırılabilir
İzmir Barosu avukatlarından Noyan Özkan da, NTV'de, konferansı düzenleyen üniversitelerin karara itiraz edebileceklerini ve derhal kaldırtabileceklerini söyledi.
Özkan, üniversitelerin bir üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemesi'ne hemen itiraz edebileceklerini ve ifade özgürlüğüne ilişkin olduğu için davanın ivedilikle görüşülüp kararın kaldırılabileceğini söyledi; "Böyle karar verecek hakimlerin olduğuna inanıyorum" dedi.
Özkan, 4. İdare Mahkemesi'nin kararına itiraz gerekçelerinin de, Anayasa'daki düşünceyi, bilimi yayma özgürlüklerinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki ve Birleşmiş Milletler sözleşmelerindeki ifade özgürlüğü maddelerinde bulunduğunu söyledi.
Gül: Kendi kendimize zarar vermekte üstümüze yok
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, kararla ilgili olarak şunları söyledi:
"Kendi kendimize zarar vermekte üstümüze yok. 3 Ekim'e giderken bu işi içerden ve dışardan engellemek isteyenler son gayretlerini gösteriyorlar. Bunlara yenileri de eklenirse benim için sürpriz olmaz."
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, mahkeme kararının bir provokasyon olduğunu söyledi.
"Hayal kırıklığına uğradık. Konferans Türkiye'de birçok şeyin değiştiğinin kanıtı olacaktı. Mahkeme kararıyla yapılmayacak olması açık bir provokasyon. Muhafazakar unsurların yargıda da bulunduğunu gösteriyor. İlerlemeleri görmek istemeyenlerin hükümete de karşı provokasyonu. Orhan Pamuk davasında olduğu gibi." (TK/KÖ)