Kemalettin Rıdvan Yalın 19 Ocak'ta polis tarafından bacağından vurulmuştu. Kaval kemiği parçalanan ve bacağı alçıya alınan 52 yaşındaki devlet memuru Yalın, beş gün Taksim İlkyardım Hastanesi'nde gözaltı işlemine maruz kalarak tedavi görmüş ancak beş günün sonunda avukatları gözaltı işlemine dair yazılı belgenin olmadığını ve Yalın'ın hukuk dışı muameleye maruz kaldığını açıklamışlardı.
Bugün (25 Şubat) Üsküdar Cumhuriyet Başsavcığı'nın yazılı emriyle üç polis memuru Yalın'ın evine arama gerekçesiyle girdiler. Arama işlemi yaklaşık iki saat sürdü.
"Adli süreci etkilemeye yönelik"
Telefonla ulaştığımız Yalın "Polis bana birilerinin beni 155'i arayarak ihbar ettiğini ve bunun üzerine evimi aradıklarını söyledi ama bence adli süreci etkilemeye çalışıyorlar. Çünkü ihbar, olaydan iki gün sonra Ocak ayının 21'inde ve 'benim evimde el bombası olduğuna' dair yapılmış. Çok inandırıcı gelmedi bana. Sanırım gözdağı vermek içindi. Suçsuzum, suçlu muamelesi görüyorum" dedi.
Aramanın ardından polis tuttuğu tutanakta "Kuru sıkı silah bulundu. Evin tüm odaları arandı" ifadelerine yer verdi.
"Suç duyurusunda bulunacağız"
bianet'in görüştüğü Yalın'ın avukatı Sinem Uludağ "Yalın'ın tedavisi gereği evine noter götürüp vekalet alamadığımız için 29 Şubat'ta suç duyurusunda bulunacağız. Aramayla ilgili dosyayı henüz göremedik. Ancak hakim kararıyla verilmiş, soruşturma kapsamında alınmış bir karar olabilir" dedi.
"Polis beni hedef gözeterek vurdu" demişti
19 Ocak'ta Hrant Dink'in ölümünün birinci yıldönümünde düzenlenen anma töreninin ardından dağılan gruba polis müdahale etmiş, Taksim, Tünel'deyse Yalın'ı vurmuştu. Yalın aynı gün hastaneye götürülürken "Polis benim vergimle alınan mermilerle hedef gözeterek beni vurdu. Ben sıradan bir vatandaşım" demişti.
Aynı gün 14 kişi gözaltına alınmış, Yalın ise polis kayıtlarına "Üzerinden Birgün gazetesi ve Hrant Dink fotoğrafı (gazetenin ilavesi) çıktı" ifadesiyle 15. şüpheli olarak geçmişti. Yalın hastanedeyken ellerinde yazılı belge olmadığı halde başına iki polis konulmuş, ziyaretçileriyle görüşmesine izin verilmemişti.
Yalın hastanede polisin kendisini tuvalet ihtiyacı sırasında bile izlediğini, kapının önünde beklemesi gerekirken yanındaki yatakta ayakkabılarıyla yattığını ve kendisine kötü davrandığını aktarmıştı. (EZÖ/TK)