Pişmanlık Çözüm Değil Sorun Getirir

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş, önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülecek olan “Topluma Kazandırma Yasası”nın “yeni bir pişmanlık yasa tasarısı” niteliğinde olduğunu, toplumsal barışı sağlamakta yetersiz kalacağını açıkladı.

“Yeni gerilimlere yol açabilir”

“Toplumsal barış için yeni ve radikal bir yaklaşıma ihtiyaç var” diyen Alataş, “onur kırıcı niteliği tartışmasız olan pişmanlık yasaları ile sonuç alınmasının mümkün olmadığını” savundu.

Alataş, “fırsatların bu şekilde heba edilmesi ile yeni gerilimlere yol açılacağı da göz önünde bulundurulmalıdır” uyarısında bulundu.

Hükümeti ve TBMM’yi toplumun sesine kulak vermeye ve gerçek anlamda toplumsal barışa hizmet eden düzenlemeler yapmaya çağıran Alataş, “toplumsal barışın ilk adımı olarak tutuklu, hükümlü ve ülke dışında kaçak konumda olan tüm siyasi ‘suçlu’lar için, hiçbir ayrım yapılmadan, koşulsuz ve genel bir siyasi af çıkarılmasını” önerdi.

“İtirafçılık” koşulu

Alataş’ın konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

* Hükümet "Topluma Kazandırma (?) Yasası" adı altında yeni bir pişmanlık yasa tasarısı hazırladı. Öyle anlaşılıyor ki, başta Adalet Bakanı olmak üzere hükümetin "yeni bir sayfa" açmak istedikleri yönündeki beyanlarının aksine, "eski", kapsamı genişletmek suretiyle yeniden denenmek isteniyor.

* Yasa ile getirilen düzenlemelerden yararlanmak yine, "itirafçılık" gibi onur kırıcı bir koşula bağlanıyor.

* Düzenlemede, Türkiye’de son 20 yılda yaşananların sadece bir boyutu öne çıkarılıyor, olayların asıl belirleyici nedenini oluşturan, bu dönemin siyasal, sosyal ve hukuki sorunları göz ardı ediliyor.

İdari, siyasi ve hukuki reformlar

* Toplumsal barışı amaçlayan bir hükümetin önünde iki önemli görev bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 20 yıldan fazla süren bir çatışma döneminin tüm alanlarda yaptığı tahribatları hızla onarmak ve yaraları sarmaktır. İkincisi ise; "Kürt Sorunu"nun çözümünde baskı ve şiddetin her türlüsünün reddedip, ülkenin bütünlüğü içerisinde ve çoğulcu demokrasi ilkeleri doğrultusunda idari, siyasi ve hukuki reformlar yapmaktır.

* Her iki görev yerine getirilirken de, bu güne kadar uygulanan "oldu bitti" politikaları yerine, daha k atılımcı, sürdürülebilir, toplumun tüm kesimlerinin ve özellikle de sorunun taraflarının görüşlerine başvuran bir yöntem izlenmelidir.

* Hükümet, çatışma döneminin yaralarını sarmak için öncelikli olarak; bir yandan, yakılan, yıkılan ve boşaltılan köylerin hızla imarı ve göçe zorlananların gönüllü geri dönüşlerinin koşullarını hazırlamak, öte yandan da çatışma dönemindeki ortam ve olaylar nedeniyle cezaevine girmiş olanlar ile ülkelerini terk edip yurt dışına çıkmak zorunda kalanların yeniden toplama kazandırılmasının önlemlerini almak, durumundadır. (BB)