Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Tüpraş'ın yüzde 14.76'sının İMKB'de toptan satışlar pazarında satışıyla ilgili olarak, Global Menkul Değerler Yöneticileri Erol Göker, Mert Engindeniz ve Mehmet Alideniz hakkında "içeriden öğrenenlerin ticareti" (insider trading) kapsamında denetim çalışması başlatıldığını açıkladı.
Petrol-İş de, bu konuda yarın (20 Eylül Salı), sendikanın İstanbul'daki genel merkezinde bir basın toplantısı düzenliyor. Toplantı saat 13:00'te.
"Aydın Doğan medyası davayı yeni keşfetti"
Sendikanın Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül, SPK'nin denetim çalışması başlatıığı konuyla ilgili şunları söyledi:
"Biz, özelleştirmeler bu toplumun zararınadır, bu güpegündüz yapılmış bir hırsızlıktır, soygundur dedik ve haklı çıktık. Şimdi, dikkat edin, 3 Mart'ta gizlice geceyarısı kendi koydukları kurallara bile aykırı olarak yapılan '14.76'lık hisse satışı nerden çıktı' diyorlar! İsrail'den çıktı ve o firma 2 tane temsilci verdi Tüpraş yönetimine. Aynı firma bir başka konsorsiyumla Aydın Doğan'ın şirketiyle birlikte tekrar ihaleye girdi.
"Bu resmen kendi koydukları ticari kurallara bile aykırıdır. Buna içerden bilgi alanların yaptığı ticaret deniyor ve bu yasaktır. Cezası 2 yıldan başlayan hapistir. Sendikamız bunun için dava açtı. O dava sürüyor. Basın bunu yeni keşfetti. Daha siz çok şeyleri keşfedeceksiniz."
"İç kapışma yeni başlıyor"
Doğangül, basında özelleştirmeyle ilgili yer alan haberlerin bir iç kapışmaya işaret ettiğini söyledi:
"Bu mücadele öyle yükseliyor ki, bugüne kadar susanlar durumu idare edenler de artık susamayacaklar. Bugün medya bu ülkeyi yönetiyor. Medya patronları, televizyonları, gazeteleri olanlar, aynı zamanda bankaların, holdinglerin sahipleri ve çoğu da özelleştirmeyle doğrudan ilişkililer. O nedenledir ki özelleştirmeye karşı mücadele veren işçileri yıllardır göstermediler. Ama bugün artık kendi iç çelişkileri de başladı.
İhale bitti; kimin kazandığı belli oldu. Dolayısıyla kazanamayanlar da belli oldu ve başladılar kendi iç kapışmalarına. Bizim yıllardır söylediklerimizi şimdi yeni yeni birileri fark ediyor. Bizim 4 Mart 2005'te açtığımız davanın haberini yeni bir şeymiş gibi Hürriyet gazetesi veriyor."
Doğangül: Sendikaların toplumsal sorumlulukları vardır
Özelleştirme karşıtı Petrol-İş sendikasına bağlı işçiler, İzmir'in Aliağa ilçesinde, 10 gün önce rafinerilerin bulunduğu tüm yerlere kurulan Memleket Nöbeti çadırlarının kaldırılması dolayısıyla cuma (16 Eylül) akşamı eylemdeydi.
Petrol- İş sendikasına üye 08-16 vardiyasından çıkan Petkim ve Tüpraş işçileri servis araçlarıyla Petrol-İş binası önünde toplanarak yürüyüşe geçti. İşçiler yürüyüşün sonunda Demokrasi Meydanı'ndaki Memleket Çadırı etrafında toplandı.
Doğangül, "Petrol-İş bu ülkeye 20- 25 yıldır unutulmuş bir şeyi hatırlattı. Bir sendikanın toplumsal sorumlulukları da vardır. Yani sadece örgütlü olduğu işyerlerindeki işçilerin ücretleri, o işyerindeki gündelik problemlerini çözmek üzere kurulmamıştır sendikalar. Sendikaların görevi yaşadıkları toplumun bütün sorunlarıyla ilgilenmek ve o sorunların çözümü için mücadele etmek, gerekirse önderlik etmektir. Petrol-İş bu görevi layıkıyla başarmıştır. Omuz veren bütün dostlarımıza petrol-iş dışındaki bütün kişi ve kurumlara katkıları için teşekkür ediyoruz" dedi.
"Mücadele Petkim ve Tüpraş'ın dışına taşındı"
Konuşması sık sık "Susma sustukça vatan elden gidiyor" sloganlarıyla kesilen Doğangül, "Bu çadırı buraya kurarken amacımız bu mücadeleyi Petrol-İş'in, Petkim'in, Tüpraş'ın dışına taşımaktı" dedi.
"Çünkü bu memleketin sahipleri sadece biz değiliz. Memleketini seven herkesi buraya nöbete çağırmıştık. Sendika, sivil toplum örgütleri, siyasiler, milletvekilleri ve toplumun tüm kesimlerine teşekkür ediyoruz. Bu mücadele giderek yükseliyor ve inanın şu anda toplumun çok büyük bir kesimi de bu yapılanların yanlışlığı fark ediyor."
Doğangül, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a ve Tüpraş ihalesini kazanana Koç Holding'e dair de şunları söyledi:
"[Unakıtan] diyor ki 'Tüpraş'ın yüzde 51'ini de 65.76 sını da aynı paraya verirdik.' Yaptığın nasıl bir hesaptır? Bugün Yüce Divan'da yargılanan pek çok siyasetçinin yargılanma gerekçesi özelleştirmelerdir. Ama inanın o yargılanmalar bile bu kadar pervasız değildi."
"Koç milliymiş. Devlet eliyle, devlet desteğiyle palazlandırılmış kapitalistlerdir bunlar. Ve yıllarca ithalatçılıkla para kazanmışlardır. Sadece şirket çıkarını düşünürler. Bu nedenle burayı milli geçinen Koç alsa bile asla ve asla bu ülkeyi düşüneceği için değil kendi şirket çıkarlarını düşüneceği için Tüpraş'ı işletecek."
Eyleme katılan işçiler, sık sık "Gün gelecek devran dönecek AKP Millete hesap verecek", "Suskun TÜRK-İŞ İstemiyoruz", "Asıl kavga şimdi başlıyor", "İş ekmek yoksa barış da yok", "Hırsızlar bu halka hesap verecek", "İMF uşağı hükümet istifa" sloganları attılar.
SPK durumu Petrol-İş davasından öğrendi
SPK, açıklamasında Petrol-İş sendikasının avukatı Gökhan Candoğan'ın Global Menkul Değerler Yöneticilerinden Erol Göker, Mert Engindeniz ve Mehmet Alideniz hakkında "içerden öğrenenlerin ticaretini yapma''suçunu işledikleri iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu bildirdi.
Sözkonusu başvuru üzerine kurulun "İçerden öğrenenlerin ticareti ve açıklanması gerekenlerin bilgileri açıklamama" SPK mevzuatı uyarınca, hisse senetleri İMKB'de işlem gören şirketlerin kaydında olan ancak borsada işlem görmeyen hisse senetlerinin borsada satılmasının, SPK'nin iznini gerektirmediği, Tüpraş'ın ÖİB portföyünde yüzde 14.76 hissesinin satışının da izne tabi bir işlem olmadığı ifade edildi.
Açıklamada SPK'nin kamunun aydınlatılması ilkesi çerçevesinde özelleştirme programındaki halka açık şirketlerle alınan kararların kamuoyuna açıklanması konusunda da özelleştirme idaresi nezdinde gerekli girişimlerde bulunduğu, sermaye piyasa mevzuatı kapsamında suçlu unsuru olabilecek işlemlerin değerlendirilmesine ise ayrıca devam ettiği ifade edildi.
Bu arada, ÖİB'nin Tüpraş'ın yüzde 14.76'sının satışının da dayanağını oluşturan 7 Ocak 2005 tarihli özelleştirme yüksek kurulu kararını SPK'nin 30 Eylül 1995 tarihinde yazdığı bir yazıya dayanarak açıklanmadığı belirlendi. (TK)