Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül, "Özelleştirmeye karşıyız; Halkın malının yerli- yabancı şirketlere peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
Sendikacılara gözaltı ve tahliye
Petkim Genel Müdürü Mustafa Mutlu ve Petkim yönetim kurulu üyeleri ile İran-Türk ortaklara özel misafirhanede brifing verirken, diğer yanda işçiler işyerini terk ederek toplantının yapıldığı özel misafirhanenin önüne kadar yürüdüler.
Petrol-İş Sendikası üyesi Petkim işçileri buluşma sırasında sloganlarla konukları Petkim'den kovdular.
Tesislere giremeyen İranlı ve Türk ortakların yaklaşık 5 saatlik görüşmeleri sırasında misafirhane önünde gergin anlar yaşandı.
İşçilerin misafirhaneye yaklaşmalarını engellemek isteyen güvenlik güçleri ile işçiler arasında çıkan arbede sonrası alzheimer hastası teknisyen Özcan Karakaya güvenlik güçlerine mukavemetten dolayı gözaltına alınmasının ardından, akşam da başta Şube Başkanı İbrahim Doğangül olmak üzere 10'u yönetici ve temsilci, 19 kişi Aliağa emniyetinde gözaltına alındılar.
Yaklaşık 30 saat gözaltında tutulan sendikacılar çıkarıldıkları Mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.
İşçilere dava 25 Aralık'ta
Sendikacıların, yargılanmasına 25 Aralık, saat 09.00'da devam edileceği belirtildi.
Gelişen olayların ardından, Ankara'da Türk-İş toplantısının divan kurulunda görevli bulunan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Aliağa'ya gelerek, olayları yakından takip etti.
İşçiler gözaltında bulunduğu sürece Petkim ve Tüpraş işçileri ile Aliağa Demokrasi Platformu üyeleri Sendika binası önünde beklediler.
Sendika binası önünde toplanan işçilere hitaben konuşan Öztaşkın, "Ne uncu bakan, ne de Kasımpaşalı başbakan bizi yolumuzdan döndürebilir. Petkim'in satılmasına hiçbirinin gücü yetmeyecek" diyerek, Petkim'deki eylem sırasında meydana gelen olayın kişisel olduğunu belirtti.
"Polisin agresif tavrı niye?"
Mahkemece serbest bırakıldıktan sonra bir açıklama yapan Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül, şu açıklamalara yer verdi:
* 5 Aralık Cuma günü, yerli Hema ve İran Petrokimya Şirketi ortaklığındaki alıcılar grubuna karşı ortaya koyduğumuz tavır, bugüne kadar ortaya koyduğumuz, herkesçe bilinen, özelleştirme karşıtı bir tavırdır.
* Farklı olan tek şey, Emniyet yetkililerinin davranışıdır. Nedenini hala anlayamadığımız bir şekilde, son derece agresif bir tutum içinde olan Emniyet güçleri, gerilime ve olayın büyümesine neden oldu.
* Bizim düşüncemiz ve özelleştirme karşısındaki tutumumuzda küçücük bir değişiklik olmayacağını herkes kabul ediyordur herhalde.
* Bu nedenle, ne yerli ne yabancı; ne "gavur" ne Müslüman, hiç fark etmez, biz özelleştirmelerin her türlüsüne karşıyız. İranlı şirkete özel bir tepkimiz yoktur.
* Ancak, son gelişen terör olayları nedeni ile, üyelerimiz arasında özel bir hassasiyet oluştuğu da doğru.
"Özelleştirmeye karşıyız, mücadele sürecek"
* Petkim'e ve Tüpraş'a dün giremeyenler bundan sonra da giremeyecekler; çünkü biz işçilerin hassasiyetlerini dikkate almaya davet ediyoruz.
* Bugüne kadar ne yapmışsak, nasıl yapmışsak bundan sonra da böyle davranmaya devam edeceğiz!
* Özelleştirmeye karşıyız; Halkın malının yerli- yabancı şirketlere peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz.
* Bunu yaparken aldığımız güç; demokrasi ve meşruiyet anlayışımızdır, haklılığımızdır.
* Mücadelemiz süresince kimseden tolerans beklemedik; görmedik de! Herkes görevini yapsın yeter, ama sadece görevini. (EÖ)