Prof. Dr. Baskın Oran'la "Üniversite paralı olsun ama her ihtiyacı olup talep eden burs alsın" önerisini konuştuk.
bianet'in görüştüğü Oran, açıklamasına gelen itirazların önerinin "Üniversitenin piyasaya satılması" olarak algılanmasından kaynaklandığını ifade etti. Oran şöyle konuştu:
"Birçok insan benim 'adem-i tahsis prensibi uygulanmayacak' dediğimi atlıyor. Üniversiteye yatırılacak para yine üniversitede kalacak, burs olarak aktarılacak. Eğer devleti sadece egemen sınıfın baskı aracı olarak algılarsak hiçbir şeyi görmeye imkan yok."
Devletin, sınıf çıkarlarını korumaktan daha önemli diğer işlevinin, sistemin mümkün olduğunca işlemesinin temini olduğunu hatırlatan Oran, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomiyi kayıt altına alma çabasını" bu bağlamda değerlendirdi:
"AKP'nin bu çabası aslında özel teşebbüsün damarına basmak demek. O zaman neden yapıyor? Çünkü mecbur; aksi takdirde sistem aksayacak ve aksıyor da. Fransa devlete 'göreli özerklik' getirdi. Bu devletin kısa vadeli de olsa egemen sınıfın çıkarları aleyhine hareket etmesi demek. Bunu yapmazsa arkadan çok fena bir hırpalanma gelir."
"Öğrencinin cebinden dünya kadar para çıkıyor"
"Üniversiteler zaten harçlarla paralı hale gelmedi mi" sorusunu yanıtlayan Oran, üniversiteyi kazanmanın beraberinde getirdiği diğer harcamalarla resmi adı "katkı payı" olan harçların öğrencilere "çok" geldiğini belirtti:
"Üniversite harçları 100-150 paket Amerikan sigarasına tekabül ediyor. Çocuk sigarayı bıraktığında üstüne para bile kalıyor. Önemli olan şu ki, talebe üniversiteye gidebilmek ve yaşayabilmek için muazzam para harcıyor. Kira, kitap, yemek... Bunlar düşünüldüğünde üniversite bedava değil, çocuğun cebinden dünya kadar para çıkıyor."
Bursun bu durumu telafi için verilebileceğini vurgulayan Oran şöyle konuştu:
"Öğrencinin üniversiteye gitmesi ayda bin YTL, bu çocuğa bin 500 YTL burs verilirse sorun çözülür. Okul bitince öğrenci bunu 20 yılda öder. Eleman sıkıntısı çekilen alanlarda çalışan çocuklara verilen bursun yarısı affedilebilir, faiz alınmaz. Tüm bunlar düşünülür ama önce kafalardaki ezberi bozmak lazım."
"Üniversitenin fonksiyonu bilim yapmak"
Üniversitenin fonksiyonunun bilim yapmak olduğunu kaydeden Oran, bu nedenle bazı çocukların hayata kısa zamanda hazırlanmasının ve üniversite sıralarının ferahlatılmasının herkesin yararına olacağının, önerilerininse mevcut yüksek öğretim sistemi içinde bir çözüm olduğunun altını çizdi.
"Üniversite herkese açık ama sınava girenlerin önemli bir kısmı 'Şu veya bu fakülteye kapağı atayım' diye düşünüyor; sonra iş bulamıyor. Gizli işsizler sisteme baskı oluşturuyor. Kendileri ve aileleri üzerindeki baskıyı saymıyorum."
Oran'a göre bu çocuklara burs verilirse, kısa zamanda mezun olmaları sağlanabilir; mezun olmadan iş bulmalarının garanti olduğu teknik branşlara yönlendirilirlerse, "çocuk da, toplum da rahatlayabilir."
"Üniversite sisteminden kimse memnun değil, ama reform yapmaya kalktığında herkes ayaklanıyor. Benim yazım cesaret örneği. Benim gibi düşünen çok insan olmasına rağmen yazmaya cesaret edemiyor. Ben yapılabilecekler üzerinden konuşuyorum." (GG/TK)