Olağanüstü Yargılama Rejimi Pekişiyor

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) 13 tıp öğrencisi ve KESK üyesi tutukluların 3. Yargı Paketi kapsamında serbest bırakılması için Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine verdikleri dilekçenin reddedilmesi üzerine bir basın açıklaması düzenledi.

Ankara Adliyesi önünde saat 12.30'da düzenlenen basın açıklamasında konuşan KESK Genel Başkanı Lami Özgen yapılan son düzenlemelerden katillerin ve katliam sanıklarının yararlandığını söyledi.

Özgen: "Tahliye edilmeleri gerek"

"Hukukun en temel ilkelerini katlederek tutuklanan milletvekilleri, seçilmiş belediye başkanları, gazeteciler, bilim insanları ve sendikacılar ise 'kuvvetli suç şüphesi' gibi anlaşılmaz bir gerekçe gösterilerek hala tahliye edilmemiştir."

3. Yargı Paketi'nin olağanüstü yargılama rejimini daha da pekiştireceğini dile getiren Özgen sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Dilekçenin reddedilmesine gerekçe olarak Cumhuriyet Savcısının yazılı mütalaasında belirttiği 'Şüphelilerin üzerlerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumuna göre şüpheli vekillerinin taleplerinin reddine karar verilmesi' görüşü dayanak olarak gösterilmiştir. 

"Oysa 3. Yargı Paketi olarak bilinen 6352 sayılı yasa ile tutuklama tedbirinin uygulanmasının şartları ağırlaştırılmış ve adli kontrol hükümlerinin uygulanması için süre şartı kaldırılmıştır.

"Buna göre; tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu amaçla bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda, kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenlerinin varlığı ile tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılması gerektiği vurgulanmaktadır."

Özgen,  KESK'li tutukluların ve tıp öğrencilerinin tahliye edilmeleri durumunda hukuk alanında yaşanan derin güven erozyonunun az da olsa azalacağını da belirtti.

Akın: "Bu zulme hangi vicdan dayanır?"

TBB Merkez Konseyi Başkanı Özdemir Aktan da insanların sadece fikirlerinden ötürü dahi cezaevlerinde olduklarını söyledi.

Geçen hafta Sincan Cezaevine giderek tutuklu tıp öğrencileriyle görüştüklerini söyleyen Aktan "Niçin içeride olduklarını onlar da bilmiyor" diye konuştu.

Tutuklu yakınlarında Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Sadık Akın'ın eşi Mahabat Akın ise sekiz yaşındaki kızının babasının fotoğraflarına sarılarak uyuduğunu söyledi.

"Bu zulme hangi vicdan dayanır?" diye soran Akın, eşinin ve diğer KESK'li tutukluların derhal serbest bırakılması gerektiğini de sözlerine ekledi. (SK/HK)