bianet'in görüştüğü Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu bir öğretmenin okula silahlı girmesinden okul yönetiminin haberdar olmamasının çok şaşırtıcı olduğunu belirtti ve "büyük ihtimalle okul müdürü hakkında soruşturma açılacaktır, açılması da gerekir" dedi.
Değirmencioğlu, öğretmenin tabanca taşıdığının, iki öğretmen arasında olduğu ileri sürülen gerginliğin diğer öğretmenler tarafından bilip bilinmediğinin de önemli olduğuna dikkat çekti.
"Herkes sorumluluğunu düşünmeli"
"Okulu küçük bir toplum olarak görebiliriz. Bir şeyi yalnızca bir öğretmenin, yalnızca bir müdürün yaptığını düşünmek doğru değil. Herkesin sorumluluğu olduğu düşünülmeli."
"Bu ciddiye alınması gereken bir sinyaldir"
Okulda şiddeti ve silahı ciddiye almayan çalışmalar olduğunu belirten Değirmencioğlu, "bu da bir sinyaldir ve ciddiye alınması gerekir" dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi, Psikoloji Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Murat Paker, "söz konusu olayın travmatik etkilerinin en fazla öldürülen öğretmenin yakınlarıyla bu olaya tanık olan kişilerde görüleceğini, onlardan sonra olaya doğrudan tanık olmasa da okulda bulunan öğretmen ve öğrenciler üzerinde olacağını" söyledi.
Paker, bu travmatik etkinin olaya maruz kalan ya da tanık olanların yaşları küçüldükçe arttığını belirtti,"dolayısıyla ateşli bir silahla işlenmiş bir cinayete yakın mesafeden tanık olmuş öğrencilerin travma sonrası stres zorlukları yaşama riski oldukça yüksektir" dedi.
Paker, dikkat edilmesi ve gözlenmesi gereken muhtemel belirtilerden belli baskılarını şöyle sıraladı:
* Kaygı, endişe, güvensizlik, çökkünlük, içe kapanma
* Uyku bozuklukları, kabuslar
* Okula gitmek istememe
* Okul performansında düşme
* Şiddet içerikli oyunlar
* Unutkanlık , konsantrasyon zorlukları
* Tetikte olma durumu, aşırı artmış sıçrama tepkisi
Rehabilitasyon çalışmaları bir mağdurun ihtiyaçlarını gözetmeli
Paker, çocuklar için yapılması gereken rehabilitasyon çalışmalarının, söz konusu okulu bir bütün olarak ele almasının önemini vurguladı ve rehabilitasyon faaliyetinin hem kapsayıcı hem de her bir mağdurun ihtiyacını gözetecek derecede esnek olması gerektiğini belirtti.
Paker, "rehabilitasyon/bilgilendirme faaliyetinin öncelikle okulun yönetim kademesinden başlayarak bütün öğretmenleri kapsamalı" dedi.
Öğretmen ve öğrenciler travma sonrası tepkilere dair bilgilendirilmeli
Paker'in belirttiğine göre, öncelikle okuldaki bütün öğretmenler hem kendilerinin nasıl etkilendiğine dair ve kendileri için neler yapabileceklerine dair, hem de tanık ya da değil öğrencilerin muhtemel travma sonrası tepkilerine dair bilgilendirilmeliler.
Öğrencilerin ve okulun bir bütün olarak rehabilitasyonunda en kritik halkanın, öğrencilerle çok fazla zaman geçirmekte olan öğretmenler olduğunu belirten Paker, "cinayete doğrudan tanık olmuş çocukların aileleri ile de bilgilendirme görüşmeleri yapılmalıdır" dedi.
"Güven duygusu ve rutin yeniden tesis edilmeli"
Paker, bütün bu rehabilitasyon faaliyetlerinde ilk amacın, okul içinde güven duygusunun ve rutinin yeniden tesisi olduğuna dikkat çekti.
"Travma konusunda deneyimli uzmanların desteğiyle çocuklara olayın neden ve nasıl olduğunun uygun bir dille anlatılması ve fikir/duygu beyan etmek isteyenlere zorlama olmadan bu imkanın tanınması önemlidir."
"Bu olay 'Kurtlar Vadisi' kültürünün yeni bir yansıması olmasın"
"Nereden bakarsak bakalım, bir öğretmenin başka bir öğretmeni görevli oldukları okulda, öğrencilerin gözleri önünde katletmesi çok vahim ve ürpertici bir olay" diyen Paker, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu tür olayları küçümsemeyip kapsamlı analiz etmesi ve tekrarını önlemek için gereken önlemleri alması gerektiğini aktardı.
"Türkiye zaten değişik türleriyle şiddetin epey yaygın olduğu bir ülkeydi ve son yıllarda görünen o ki şiddet eğilimimizde bir artış var. Okullarda öğrencilerin birbirlerine bıçak çekmeleri, yaralamaları gibi haberlerle karşılaşmak yeterince dehşet vericiyken, şimdi bir de öğretmenlerin okulda cinayet işlemesi hayal sınırlarını zorluyor.
Öğretmenler, şöyle ya da böyle öğrenciler için rol modelidir. Umuyorum ki bu olay da "Kurtlar Vadisi" kültürünün yeni bir yansıması değildir."(NZ/AÖ)