"En hızlı yargılamayı yapacağız şüpheniz olmasın" OdaTV Davası'nın ikinci duruşmasının ikinci günü 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Başkanı Mehmet Ekinci'nin bu sözleri damga vurdu. Çünkü İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'ın hazırladığı iddianame 134 sayfaydı. Dün 58. sayfaya kadar okunabilmişti iddianame.
11'i tutuklu 13 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması dün başlamıştı. İlk duruşması 22 Kasım'da yapılmış ve sanıkların "reddi hakim" talebi nedeniyle duruşma ertelenmişti.
Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Hanefi Avcı, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan,Müesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır ve cezaevinde geçirdiği rahatsızlığın ardından hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu ile tutuksuz şüpheliler Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli sanık olarak bulunuyor. Sanıklar hakkında 7,5 yıldan 41 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor.
Bugün 10.30'da başlaması beklenen duruşma gecikmeyle başladı. Saat 11.00'e gelirken salona alınacakların sanıkların iki yakınıyla sınırlandırılacağı haberi gerginliğe neden oldu.
Gerginlik salona girildiğinde mübaşirin cep telefonu kullanılmamasını istemesiyle devam etti. Bir gün önce cep telefonlarıyla dışarıya haber geçenler hakim tarafından uyarılmıştı.
Günün diğer gerginliği Prof. Yalçın Küçük ile diğer sanıklar arasında yaşandı. Hakim duruşma başlamadan önce "Çarşamba ara vereceğiz. Perşembe ve Cuma da savunmaları yapacağız" demesi üzerine sanık avukatları "Çarşamba günü ara verilmesin" talebinde bulundu.
Yalçın Küçük söz alarak "Biz Çarşamba günü ara verilmesini istiyoruz" deyince Ahmet Şık buna karşı çıkarak "Biz diyemezsin. Tekil konuş ben istemiyorum" dedi. Yalçın Küçük de karşılık olarak "Biz diyeceğim tabii, ben aşağılayan bir şey..."dedi. Diğer sanıkların da "Kendi adına konuş" diyerek ayağa kalkmasıyla ortam daha da gerildi.
Salonun sakinleştirilmesinin ardından hakim, Ahmet Şık'a söz verdi. Şık, ara verilmemesi talebini yineledi. Hakimin yanıtı gülüşmelere neden oldu: "Ahmet bey biliyorsunuz ben de hızlı bitsin istiyorum ama 80 tane dava daha var. Çarşamba ara verip de boş durmayacağız diğer davalara devam edeceğiz. İnanın elimizden geldiği kadar hızlı olacağız".
Ancak tartışma bitmedi çünkü Yalçın Küçük "Biz" kelimesini kullanmaya devam etti ve hakimin "Ben size söz vermedim. Tamam" diyerek iddianameye geçilmesini istedi; ancak Yalçın Küçük söz almakta isrır etti ve "Biz sizden lütuf beklemiyoruz. Çarşamba ara veriyorsanız verin" dedi. Hakimden "Biz lütuf vermiyoruz. Görevimizi yapıyoruz" yanıtı geldi.
Ardından TRT spikerleri tarafından iddianamenin okunmasına devam edildi. Daha sonra salonda ara sıra yapılan espriler haricinde iddianame dinlendi. Örneğin Ahmet Şık, dinleyiciler arasında gördüğü gazeteci Serdar Akinan'a dönüp yanındaki sandalyeyi gösterdi ve "Seni de bekliyorum" işareti yapması ve "Nedim'i kutlarım, Ahmet'i çalıştırsın" notu gülüşmelere neden oldu. Şık ve Şener'in bölümlerinin okunması saat 15.00 civarı tamamlandı. Ardından Kaşif Kozinoğlu'nun vefatı nedeniyle iddianamedeki ilgili bölümler atlandı.
İddianamenin okunmasının tamamlanmasının ardından duruşma, 29 Aralık Perşembe gününe ertelendi. Mahkeme Başkanı Ekinci, perşembe ve cuma günü duruşmanın yapılacağını ve sanıkların savunmalarının alınmasına başlanacağı belirterek, ''Önümüzdeki hafta da devam etmek istiyoruz. Ancak heyetle tekrar değerlendireceğiz'' dedi. (HK)