Ne Olduğunu Bilmiyoruz, Zorundaysak Girelim
Türkiye'nin AB üyeliğinin "artıları kadar eksileri de olacağını" düşünen işportacı İzzet Kutluca, çay ocağı işletmecisi Cemil Koçak, emekli işçi Adem Kalyon ve Milli Piyangocu Mustafa Kaya; üyeliğin yol açabileceği olumsuzluklardan da endişeli.
"Olumsuzlukları halktan gizliyorlar"
İşportacı Kutluca, "AB'nin ne olduğunu toplum olarak bilmiyoruz. O yüzden 17 Aralık'ta alınacak kararın olumlu ya da olumsuz olacağını söylemek zor" diyor.
Türkiye'nin AB üyeliğinin olumlu getirilerinin yanı sıra olumsuz etkilerinin olacağını da söyleyen Kutluca, Türkiye'yi bekleyen olumsuzlukların halka anlatılmadığını belirtiyor.
Kutluca, "17 Aralık'ta müzakere tarihi verilmezse, Türkiye allak bullak olur, ekonomik anlamda zor bir sürece gireriz. Tarih alırsak, hükümet toplumun gözünde prestij kazanacak. Ama tam üyelik uzun zaman alacağı için, kesin sonuçları kestirmek zor" diye konuşuyor.
"Vergiyi veren biz, cepheye sürülen biziz"
Çay ocağı işletmecisi Koçak ise, Türkiye'nin AB üyeliğinin "ölüm kalım meselesi haline getirilmesini" eleştiriyor. Koçak, "Hükümet istiyor, muhalefet istiyor. Eğer bu kadar zorunluysak girelim, ama geleneklerimizi koruyalım" diyor.
Koçak, AB'nin Türkiye'ye demokrasi getireceğini inanmadığını belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Hayati kararlar alındığı söyleniyor. Vergiyi veren biz, cepheye önce sürülen biziz, fakat vatandaşa konuşma hakkı veren, görüşünü soran, sahip çıkan yok. Parası olan dışında kimseye demokrasi yok."
"Bizim yerimize kararlar alıyorlar"
"Türkiye'nin sosyal adalet denen olguyu idrak etmeden AB'ye girmesi olanaksız" diyen emekli işçi Kalyon ise, Türkiye'de kötü giden her şeyin çözümü olarak AB'nin gösterilmesini eleştiriyor.
Kalyon, "Tarih alamazsak dünyanın sonu gibi gösteriliyor. Bu ülkede bir şeylerin iyiye gitmesi için birilerinin bize koşullar sunması mı gerek? Ne olup bittiğiyle ilgilenen yok denecek kadar az. Herkes egoist olmuş. Hal böyle olunca birileri bizim yerimize karalar alıyor. Kendi gücünü yok sayarak AB'ye giren Türkiye ekonomik anlamda daha bağımlı hale gelirsek geri dönüşü olmayacağı da unutulmamalı" diyor.
Milli Piyangocu Kaya ise, yılbaşına kadar satacağı biletlerin derdinde: "Ben 17 Aralık, AB filan düşünmüyorum. Ben yalnızca yılbaşını ve biletleri nasıl satacağımı düşünüyorum. Müzakere tarihi alsa da almasa da Türkiye'nin gidişatında hiçbir şey değişmez. AB açlığı çözmeyeceğine göre, benim için değişen bir şey olmaz" şeklinde konuşuyor. (KÖ/BB)