Kuzey Atlantik Antlaşması Organizasyonu (NATO), 1949'da, Sovyetler Birliği'nin Avrupa'daki etkisini kırmak üzere kuruldu.
12 ülkenin biraraya gelmesi ile kurulan organizasyonun hedefi "Kuzey Atlantik bölgesinde istikrarı sağlayarak" üyelerinin "özgürlüğünü, ortak miras ve medeniyetini korumak" olarak belirlendi.
Üye devletler, bir ülkeye karşı düzenlenecek saldırının tüm üyelere karşı yapılmış sayılmasını benimsedi.
Amerika Birleşik Devletleri'nden General Dwight Eisenhower 1950'de NATO kumandanı oldu.
Yunanistan ve Türkiye 1952'de, Batı Almanya da 1955'de NATO'ya katıldı, fakat organizasyon askeri olarak her zaman Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) egemenliğinde oldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle 1966'da "Amerikan generallerinin ittifak içindeki hakimiyetini protesto etmek üzere" Fransa'nın NATO'dan ayrılabileceğini söyledi.
Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkeleri 1955'te NATO'ya karşı Varşova Paktı'nı kurdu. Pakt, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) 1991'de dağılmasıyla ortadan kalktı.
Eski Varşova Paktı üyeleri olan Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya 1999'da NATO'ya katıldı.
Geçtiğimiz Mart ayında Estonya, Letonya, Litvanya, Slovenya, Slovakya, Bulgaristan ve Romanya'nın da organizasyona katılması ile NATO üyesi ülke sayısı 26'ya çıktı.
Hırvatistan, Arnavutluk ve Makedonya da organizasyona katılmak için başvurdu.
"'Komünizme karşı'dan 'terörizme karşı'ya"
II. Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği'nin Avrupa'daki etkisini kırmak üzere kurulan NATO, SSCB'nin 1991'de dağılmasıyla varoluş amacını yitirdi.
O günden sonra NATO, "Avrupa'nın herhangi bir yerinde oluşacak istikrarsızlığın üye ülkeler için tehdit oluşturacağını" söyleyerek salt savunma yerine daha müdahaleci bir işlev yüklendi.
Organizasyon, 1995'in sonunda, Bosna'daki barış anlaşmasının uygulanmasını gözetmek amacıyla, tarihinde ilk defa Birleşmiş Milletler kontrolünde bir çokuluslu askeri güç (IFOR) oluşturdu.
NATO, 1999'da da Sırp kuvvetlerini Kosova'dan çıkartmak amacıyla 11 hafta süren bir bombardıman gerçekleştirdi. Bu bombardımanla, NATO ilk defa egemen bir devlete karşı BM onayı olmadan askeri güç kullanmış oldu.
2003'te de, NATO Afganistan'ın başkenti Kabil'de konuşlanmış "barış gücü"nün komutasını alarak ilk defa Avrupa dışında gerçekleşen bir operasyonda rol üstlendi.
SSCB'nin 1991'de dağılmasından sonra NATO, eski Varşova Paktı üyeleri ile; özellikle de ittifakın doğuya doğru genişlemesinden endişe duyan Rusya ile yeni ilişkiler kurmaya başladı.
1994'te uygulamaya konulan "Barış İçin Ortaklık" projesi ile NATO, eski Varşova Paktı ülkelerine bilgi alışverişi, ortak tatbikat ve "barış gücü" operasyonlarını içeren bir birliktelik kapısı açtı.
Bu gelişmelerden "endişe duyduğunu" söyleyen Rusya ile NATO arasında 1997'de, Kalıcı Müşterek Konsey kuruldu. Konsey ile, "ortak çıkarların söz konusu olduğu durumlarda", Rusya'ya da bir danışmanlık rolü tanınmış oldu ama veto hakkı tanınmadı.
11 Eylül sonrası
11 Eylül 2001'de ABD'deki hedeflere karşı düzenlenen saldırılar NATO için de bir dönüm noktası oldu.
Zamanın NATO Genel Sekreteri George Robertson'un, antlaşmanın "bir üyeye karşı girişilen saldırının tüm üyelere yapılmış sayılacağını" söyleyen 5.Maddesini gündeme getirmesine rağmen, ABD saldırılar sonrasında giriştiği askeri operasyonlarda NATO'yu kullanmadı.
Rusya'nın 11 Eylül sonrasında ABD'ye verdiği destek NATO-Rusya ilişkilerinin ilerlemesine yol açtı. Mayıs 2002'de, Rusya'ya "terörizm ve güvenlik tehditleri konusunda" diğer NATO ülkeleri ile eşit karar yetkisi veren NATO-Rusya Konseyi kuruldu.
Irak'ın işgali sırasında Almanya, Fransa ve işgalci ABD arasında yaşanan gerilim NATO'nun en büyük krizlerinden birine yol açtı. İttifak önemli herhangi bir rol oynamasa da birçok üye ülke işgale katıldı. NATO'nun işgaldeki rolü Polonya başkanlığındaki güçlere dolaylı olarak teknik destek vermek oldu.
Buna rağmen, NATO 11 Eylül sonrasında yeni bir hedef olarak "küresel terörizme karşı dünyanın herhangi bir yerindeki tehditlere karşı hareket etmeyi" belirledi.
Bu politikanın ilk uygulaması NATO'nun 2003'te Afganistan'daki uluslararası "barış gücü"nün (ISAF) kontrolünü üstlendiğinde ortaya çıktı.
Afganistan operasyonundan sonra, ittifak, hızla operasyon yapabilecek 9 bin kişilik yeni bir askeri güç oluşturdu. Bu birliğin 2006'ya kadar 21 bin kişilik bir birliğe dönüştürülmesi hedefleniyor. (EÜ/YS)
NATO üyesi ülkeler ve ittifaka katılım tarihleri şöyle:
Kurucu üyeler: Belçika, Lüksembourg, Kanada, Hollanda, Norveç, Danimarka, Portekiz, Fransa, İzlanda, İtalya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri.
Türkiye, Yunanistan (1952)
Almanya (1955)
İspanya (1982)
Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan (1999)
Litvanya, Bulgaristan, Estonya, Romanya, Slovakya, Slovenya, Letonya (2004)
* Bu yazıyı Erhan Üstündağ BBC ve NATO'nun web sitelerinden derleyerek Türkçeleştirdi.