Zira Türkiye, Kıbrıs konusunda biraz daha zaman kullanabilmek için tarama sürecini Ekim ayında müzakerelerin resmi açılışı yapıldıktan sonra başlatmak istiyor.
AB Zirvesi'nin ardından, gözler ilkbahar aylarına çevrildi. Avrupa Birliği Komisyonu, müzakere başlıklarının hangi performans kriterlerine göre açılıp kapatılacağını belirleyecek. Komisyonun müzakerelerin çerçevesine ilişkin hazırlayacağı belgenin, Avrupa Birliği Konseyi tarafından oybirliğiyle kabul edilmesi gerekiyor.
Teknik çalışmalar uzayabilir
17 Aralık'ta alınan karar doğrultusunda, 3 Ekim 2005'te müzakereler resmi olarak açılacak. Ancak teknik çalışmaların uzama ihtimali nedeniyle, müzakere masasına oturulmasının 2006 yılı başını bulması bekleniyor. Bu durumda, Ankara Anlaşması'na ilişkin uyum protokolünü imzalama taahhüdünü yerine getirmesi için Türkiye'nin önündeki süre de artmış oluyor.
Zira Türkiye, kendi mevzuatıyla Avrupa Birliği müktesebatının karşılaştırılacağı tarama sürecini müzakerelerin resmi açılışı yapıldıktan sonra başlatmak istiyor.
Ankara Anlaşması genişletilecek
Türkiye, Ankara Anlaşması'nı "Kıbrıs Cumhuriyeti" dahil 16 ülkeyi daha kapsayacak şekilde genişletecek protokolü, Avrupa Birliği komisyonu ile müzakere edecek. Protokole, AB adına dönem başkanı ülkeyle imza atılacak. Dolayısıyla, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin vetosu söz konusu olamayacak.
Türkiye'nin, anlaşmalar hukukuna göre, imza safhasında çekince koyma veya yorum getirme hakkı da bulunuyor.
Başbakan Erdoğan da, 17 Aralık'taki zirve kapanış oturumunda Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin hukuki ve siyasi tutumunda değişiklik olmadığını Kıbrıs Rumları'nın Kıbrıs Türkleri'ni temsil edemeyeceğini kayıtlara geçirdi. (EÖ)