Mor Dayanışma 5. Güney Yaz Kampı Mersin'deydi

Fotoğraflar: Zişan Basan

Pandemiden dolayı iki yıldır gerçekleşmeyen Mor Dayanışma Kadın Yaz Kampı’nın ilki Mersin Erdemli Deniz Kumu Oteli’nde 28-29 Ağustos’ta gerçekleşti.

 “Dünya tersine dönse birbirimizden, haklarımızdan, hayatlarımızdan, neşemizden vazgeçmiyoruz.” şiarıyla düzenlenen kampın ikinci ayağı 4-5 Eylül’de Balıkesir’de devam edecek.

Mersin’de düzenlenen kampa Adıyaman, Mersin, Adana, Elazığ, Şırnak, Diyarbakır, Antakya, Antep, Urfa, Hakkâri ve birçok yerden 80’i aşkın kadın katıldı.

“Hayatı savunan kadınlar buradayız”

Kampın açılış konuşmasını yapan ve tüm kadınları, LGBTİ+ları selamlayan Ayşegül Göçmen, “İstanbul Sözleşmesi’ne el uzattılar, hayatlarımızı, haklarımızı, bedenimizi, aşkımızı, cinselliğimizi tahakküm altına almaya çalıştılar. Tüm bunlara karşı hayatını savunan kadınlar burada” dedi.

Sinevizyon, müzikli, tiyatrolu, halaylı tanışma oyunları ve zumba etkinlikleri dışında kadınlar hukuk, ekoloji, mültecilik, bağımsızlık korkusu ve öz savunma gibi atölyelere katıldı. Atölyelerde çeşitli teknikler, sunumlar yapılarak ve katılımcıların deneyimlerini paylaşması şeklinde gerçekleşti.

Kadınlar iki günlük kampta “Mamaville”  filmi ile Altın Portakal Kısa Film Yarışması’nda en iyi kısa film ödülünü alan yönetmen Irmak  Karasu  ve  yazar Şengül Can’ın “Devamsız” kitabı üzerine söyleşide bir araya geldi. “Kadın Emeği ve Yeni Mücadele Dinamikleri” paneline ise Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı ve Ses Mersin Şube Eş Başkanı Özge Göncü katıldı.

“Mamaville” filmiyle kadınlarla film söyleşisinde buluşan Irmak Karasu, film gösterimi ve analizi sonrası filme yönelik kadın cinselliğinden bahsederek genelde bunun sinemada saklandığı yönündeki durumlardan söz etti.

İlk kitabı “Sarkaç” ile Yaşar Nabi Nayır Ödülü’nü kazanan Şengül Can “Devamsız” kitabıyla kadınlarla söyleşide bir araya geldi.

Sevmenin farklı hâllerini kitabına döktüğünü söyleyen Şengül Can, kendi yazma deneyimlerinden ve yaşadığı sorunlardan şöyle söz etti. Can,  “Yazılarımda kadınların duygularını ve karmaşık şekillerine yer verdim. Bu yüzden yazılarımla beni sorgulayacak insanların olacağını düşünüyordum” dedi.

Kadınların yazdığı yazıların “iç dökme” gibi olarak kabul edildiğini söyleyen Şengül Can “Biz kadınlar bu sebepten dolayı kimi zaman elimize kalemi geç alıyoruz” diye konuştu.

Sinevizyon gösterisi ile sona erdi

Kapanış konuşmasını yapan Pelin Songül Çiçek, pandemiden bu yana saldırılar karşısında yapılan kampanyaları ve faaliyetleri açıkladı. Çiçek, son olarak şöyle dedi:

“Kadınların da içerisinde olduğu bir demokratik anayasa talebini hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor.”

Kamp, sinevizyon gösterisi ile sona erdi. (ZB/EMK)