Erdoğan'ın sözlerinin bugüne kadar hükümetin izlediği çizgiyle çeliştiğini, yapılan çabaları negatife dönüştürdüğünü belirten Mercan, "Erdoğan'ın açıklamalarından sadece savaş lobisi memnun olacak ve bu açıklama sadece savaşın daha da kolaylaşmasına hizmet edecektir" diye konuştu.
"Türkiye hükümeti henüz bir başlangıç yapmıştır ve barış girişimleri artarak devam etmek zorundadır. Aksi halde kamuoyu bu güne kadar barış girişimi adı altında yapılanların da bir aldatmaca olduğunu düşünecektir" diyen Mercan, Türkiye'nin binlerce masum insanın kanı üzerine kurulu hiçbir denkleme tabi olamayacağını vurguladı.
"Saldırının meşru yanı yok"
Mercan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
* Hükümetin "barış girişimi" olarak adlandırdığı Çırağan toplantısının üzerinden henüz 10 gün geçmişken adeta dikilen barış fidanı çiğnenmiş ve büyümesine imkan verilmemiştir.
* Öncelikle Türkiye'nin barış çabalarının takdir edilmesi gerektiği ve azami yapılabileceklerin yapılmış olduğu söylenerek adeta bundan sonra yapılacak bir şey olmadığı veya yapılmayacağı intibaı uyandırılmıştır. Bundan sadece savaş lobisi memnun olacak ve bu açıklama sadece savaşın daha da kolaylaşmasına hizmet edecektir.
* Irak'ın adım atmamasından önce gündemde kalması gereken şudur ki, bu saldırının uluslararası hukuka göre hiçbir meşru yanı yoktur. Bu durum görmezden gelinerek paraleller arasına sıkılmış, ambargo nedeniyle yüzbinlerce denetçinin istediği askeri tesise, saraya hatta eve girebildiği bir ülkenin yapması gereken şeyler olduğu söylenemez.
"Türkiye'nin çıkarları savaşın engellenmesinden yana"
* "Uzun vadeli tasarlanmamış kararlar ağır bedeller doğurabilir" denilerek Amerika'nın yanında yer almak yolunda kamuoyu yaratmaya çalışmak sayın başkanın ve partisinin bu güne kadar ki tutumu ile çelişmektedir. Türkiye'nin hem uzun hem kısa vadeli çıkarı bu savaşı engellemesinden ya da en azından hiçbir şekilde dahil olmamasından yanadır.
* "Türkiye harekatın başında denklem dışı kalırsa harekatın sonunda gelişmeleri yönlendiremez" yaklaşımı da kabul edilemez. T.C. uluslar arası anlaşmalara aykırı bir saldırının içinde yer alamaz. Binlerce masum insanın öleceği belli iken Türkiye bu insanların kanı üzerine kurulu hiçbir denkleme tabi olamaz.
* "Ahlaki önceliğimiz barış, siyasi önceliğimiz Türkiye'dir" yaklaşımı Makyevelist bir yaklaşımdır. Türk halkı temsilcilerini ahlaki önceliklerini ötelesinler diye meclise göndermemiştir. Ahlaki açıdan öncelikli olan her ne pahasına olursa olsun önceliklidir.
* Dünya ve Türkiye kamuoyunun, hukukun, ahlakın sesini dinlemezseniz kendi varoluş sebebinizi inkar etmiş olursunuz ve belki bir başka zaman bir ülke sizin ülkenize saldırıya hazırlanırken şöyle bir açıklama yapar dünya kamuoyuna "Ahlaken uygun değil ama siyasi olarak bunu yapmak zorundayız". (BB/NK)