Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'a yaptığı ziyareti değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, "Aman Başbakan Kürt Sorunu'nu tanımasın. Daha önce de tanıdı ve hak ihlalleri had safhaya ulaştı" dedi.
Hukukçu olarak görev yaptığı 12 yıllık dönemde bugünkü kadar hak ihlali yaşanmadığını savunan Erbey, 2008'in ilk dört ayında Doğu ve Güneydoğu Bölgelerini kapsayan 13 ilde düşünceyi ifade hakkına yönelik toplam 736 ihlal yaşandığını ileri sürdü.
"Sorun etnik ve politik"
"Burada 12 Eylül dönemini yaşıyoruz" diyen Erbey, bu dönemde işlendiğini ifade ettiği 8 bin 801 hak ihlalinin yüzde 95'inin Kürt Sorunu'nun çözülmemesinden kaynaklandığını, çözüm yolunun da ekonomik paketler olamayacağını ifade etti.
Erbey, "Sorun etnik ve politik olunca meseleleri ekonomik paketlerle kesinlikle çözemezsiniz. Makyaj, teşvik ve paketlerle olmaz" diye konuştu.
"İfade verildi ancak henüz bize iddianame tebliğ edilmedi"
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı DTP'li Osman Baydemir hakkında PKK militanlarına "gerilla" dediği gerekçesiyle dava açıldığı anımsatılan Erbey, bundan yaklaşık bir ay önce savcılığa ifade verdiklerini ancak konuyla ilgili kendilerine bir iddianame tebliğ edilmediğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 22 Şubat'ta Kuzey Irak'ta düzenlediği kara harekatını protesto için toplanan kalabalığa yaptıkları konuşmalar nedeniyle Baydemir ile Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır İl Başkanı Nejdet Atalay hakkında beş yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Baydemir ve Atalay hakkında TMY'den dava
Baydemir ile Atalay, Zap Kampı'na yönelik düzenlenen harekatı protesto etmek amacıyla 25 Şubat'ta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konukevi önünde toplanan kalabalığa hitaben konuşmalar yapmıştı. Baydemir ve Atalay hakkında 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2 maddesi uyarınca dava açıldı.
İdianamede, Atalay'ın "Daha önce yapılan 24 operasyondan sonuç alınamadığı anlaşılmıştır. 60 ocağa ateş düştü, ama asker, ama gerilla daha fazla gözyaşı daha fazla yangın demektir. Erdoğan, Büyükanıt ve bakanların çocukları orada mı? Bombalar düşüyor, bedenler parçalanıyor. Yeter artık dönün bu yoldan. Gerilla olsun, asker olsun bunlar insan; anaları, bacıları var. Bir gün ateş size de düşer, bu halk ne istiyor onu sorun" dediği savunuluyor.
Baydemir'in de sorunun operasyon ve ölümlerle çözülemeyeceğini söylediği anlatılırken, "Yüreğim acıyor. Hiçbir polis, asker, gerilla hayatını kaybetmesin. Kardeşçe yaşayalım. Bir gerilla, bir asker hayatını kaybetse yerine geçecek 100 kişi vardır" dediği kaydedildi.
İddianamede, "iki sanığın PKK'lılardan 'gerilla' diye bahsettikleri, terör örgütünün sözde Yürütme Konseyi'nin 2007'de başlattığı 'Önder Apo'yu yaşa ve yaşat' içerikli 'Edi Bese' hamlesel sürecini çağrıştıran ve Türkçe karşılığı olan 'Artık yeter' sözlerini kullandıkları" bildirildi. (EÖ/GG)