"Allianoi'un mille kaplanması" önerisini de çözüm olarak kabul etmeyen Koruma Kurulu, Allianoi'un "Dünya mirası literatürüne girebilecek nitelikte korunması gerekli Kültür Varlığı" olduğunu belirtti.
Allianoi Girişimi Grubu Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, "Bu karar üzerine artık Allianoi'u boğacak Yortanlı Barajı'nda 15 Kasım'da su tutulamaz, Baraj inşaatı hemen durdurulmalı, 15 Kasım 2005 tarihinde su tutulması programından vazgeçilmelidir " dedi.
Cangı, başta siyasi iktidara, baraj inşaatını sürdüren Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'ne ve ilgili kamu görevlilerine çağrıda bulunarak, Allianoi'u göl alanı içinde bırakmayacak şekilde, baraj projesinin değiştirilmesini istedi.
Allianoi ile ilgili olarak İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 29 Mart 2001 tarih ve 9226 sayılı karar ile "...alanın 1. derece Arkeolojik Sit olarak tesciline, antik yerleşimin göl alanı dışına çıkarılmasına ve İlya Çayı'nın su baskınından korunması için, DSİ tarafından gerekli bilimsel ve teknik çalışmaların yapılmasına..." karar verilmişti.
Bu karar bu güne kadar uygulanmamış, koruma kararı yok sayılarak, 1.derece Arkeolojik Sit alanını yutacak olan baraj inşaatı sürdürülmüştü.
İzmir 2 Numaralı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu da 20 Nisan 2005 tarihli, 742 sayılı kararı ile "Allianoi Antik Kenti ile ilgili İzmir I Nolu KTVKK'ce alınan 29 Mart 2001 gün ve 9229 sayılı kararın geçerli olduğuna" karar vermişti.
Konuyla ilgili yasal düzenleme ise şöyle:
"...koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulamaz; korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve beş milyar liradan on milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar."
DSİ 15 Kasım'da su tutulmasının planlandığını açıklamıştı
Devlet Su İşleri (DSİ) II.Bölge Müdürlüğü'de Allianoi Girişimi Grubu'nun bilgi edinme kanunu çerçevesinde yaptığı başvuruya 12 Ekim'de verdiği yanıt da, "Yortanlı Barajında 15 Kasım 2005 tarihinden itibaren su tutulması planlanıyor" demişti.
DSİ, Allianoi girişiminin, koruma kurulu kararlarına ilişkin ne gibi çalışmaların yapıldığına dair sorusuna ise şu yanıtı vermişti:
"Koruma Kurulunun yapılmasını istediği işlerin yapılan barajın maliyeti kadar büyük ve baraj rantabilitesini gözden geçirilmesini gerektiren boyutlara ve işi yapılamaz noktaya getireceğinden kararın yeniden gözden geçirilmesi istenmiştir. Allianoi'da ortaya çıkartılan eserlerin nehrin getirdiği alüvyon tabakasının kazılması ile bulunmuştur. Yine aynı özellikte malzeme ile çıkan eserlerin üzerlerinin örtülerek korunması en uygun çözüm şekli olarak düşünülmektedir."
Rehn'den Gül'e Allianoi mektubu
Avrupa Birliği (AB) Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn, geçen salı (25 Ekim) günü Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 'e Allianoi'un korunması konusunda bir çağrı mektubu yolladı.
Rehn mektubunda, bu kalitedeki tarihsel hazinelerin korunma altına alınmaları için en uygun yerin orijinal yerleri olduğunu belirterek "Çeşitli uluslararası anlaşmalar bu temel prensibin altını çizmiştir. Bunun ve alternatiflerin araştırılmasına yetersiz zaman tanınması yalnız Türkiye'nin kaybı ve Avrupa'nın kültürel anılarının yok olması değil bunların ötesinde önemli turizm potansiyelinin gelişmesinin de imkansızlaşması demek olacaktır" diyor.
Rehn, ayrıca Türkiye'nin Avrupa için önemli olan arkeolojik hazineleri yok etmesinin olumsuz bir imaj yaratacağını söylüyor. (KÖ)