SEH bugün yayınladığı bir açıklamayla Asamble üyesi Türkiye milletvekillerini bu tasarıya karşı oy kullanmaya çağırdı.
SEH: Tasarı antidemokratik
Tasarının "geçmişteki 'totaliter komünist rejimler'i değil, esas olarak sınıf mücadelesi öğretisinin kendisini hedef aldığı"nı vurgulayan SEH tasarıyı hazırlayan siyasi işler komitesinin "bu öğretiye dayalı olarak etkinliklerini sürdüre gelen ve halihazırda Avrupa Konseyi'nde ve diğer temsili Avrupa kurumlarında yer alan politik parti ve hareketlerin meşruiyetlerini sorguladığını" söylüyor:
"Tasarı, bu hareketlerin eğer Komite çoğunluğu gibi düşünmezlerse varolmaya hakları olmadığını ima ediyor."
"Gerici bir yaklaşım"
SEH açıklamasında, tasarı gerçekleşirse "Avrupa'nın politik ve kültürel ilerlemesinin başlıca itici güçlerinden biri olan işçi hareketinin devrimci damarı"nın Avrupa tarihinden çıkarılmış olacağına dikkat çekiliyor. "Kapitalizm eleştirisini insanlık suçuyla eşitleyen" bir yaklaşımın "Avrupa halklarını çok uluslu şirketlerin egemenliğine sızlanmadan rıza göstermeye çağırmak"tan başka bir anlamı olmayacağı dile getiriliyor.
"Tarihi oy çokluğuyla yazmak gayri meşru"
SEH'e göre tasarı "Avrupa Konseyi'nin, bir parçası olmadığı tarihi, oy çokluğuyla yazma denemesi, kendisini bu halklarla ikame girişimidir ve her rıza dışı ikame gibi gayri meşrudur."
SEH "komünist rejimler"in tarihsel anlamını değerlendirmenin, varsa "suçlar"ını yargılamanın "herkesten önce eski 'komünist' rejimlerin halklarına ve aydınlarına ait bir görev" olduğuna işaret ederek "Bu rejimlerin bugün yaşamıyor olması bu halkların uygarlık yolunda yürüyüşlerinin bir dönemini lanetleyerek kendi tarihlerinden silmeleri için bir neden oluşturmuyor," diyor.
"İkiyüzlülük..."
"Sözüm ona tarihsel adalet adına eski 'komünist' rejimlerle nazizm ve faşizmi aynı kaba koyan" tasarının sahiplerinin bugün sahip oldukları zenginliğin "sömürgecilik, emperyalizm ve iki dünya savaşının dünya halklarına yaşattığı zulüm ve katliam pahasına" sağlandığının hatırlatıldığı açıklamada bu ülkelerin temsilcilerinin "bunların hesabını vermeksizin başkalarının 'suç'larını" yargılayamayacakları" vurgulanıyor.
SEH tasarı sahiplerinin "Vietnam'da, Kamboçya'da, Kore'de, Angola'da, Mozambik'te, Şili'de, Arjantin'de, Endonezya'da, Yunanistan'da, Türkiye'deki gerici askeri diktatörlükleri sorgulamayı ve bunları tarih mahkemesine havale etme"ye hiç gidişmediğini ve "Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'taki cinayet ve işkencelerine karşı hiç bir kınama yöneltmediği"nİ "üstelik 'uçan işkencehaneler'ine hava sahalarını ve tesislerini açmış olduğu"nu da hatırlatıyor: "Bunlar 'insan hakları' adına kimi çarmıha gerebilirler?"
SEH'e göre "Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi bu tasarıyı geri çevirmediği ve Türkiye milletvekilleri tasarıya karşı oy kullanmadıkları takdirde Brüksel'in Washington'la birlikte dünya gericiliğinin eş-başkenti olduğunu ve "totaliter kapitalizm"den başka bir şeyi temsil etmediğini de kabul ve ilan etmiş olacaktır."
Yunanistan solundan da tepki artıyor
Yunanistan Komünist Partisi KKE'den sonra Yunanistan "Sol Hareketler ve Ekoloji İttifakı" (Synaspismos) da dün yayınladığı açıklamayla "bu karar, tarihi yeniden yazma çabalarının bir parçasıdır ve komünizm ile faşizmi aynı gören zihniyet tarafından ortaya atılmaktadır," dedi. .
Synaspismos'a göre "Avrupa Konseyi'nin yetki alanının tamamıyla dışında olan, söz konusu önerge, demokrasi ve insan hakları konularında büyük katkıları olan Avrupa Konseyi gibi bir kurumu, ideolojik bir hukuk alanına dönüştürmeyi amaçlayan kabul edilemeyecek bir girişim"
"'İdeolojik bakış açılarının' suçlanması görüşünün kabul edilemez" olduğunu vurgulayan Synaspismos tasarının geri çekilmesini istedi. (EK/AD)