Kızıltepenin Sorumluları Görevde Kalmamalı

Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, 21 Kasım'da Mardin'in Kızıltepe ilçesinde güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucunda Ahmet Kaymaz ile oğlu 12 yaşındaki Uğur Kaymaz'ın öldürülmesine ilişkin bianet'e yaptığı değerlendirmede olayın yaşam hakkına müdahale olduğunu ve hiçbir biçimde kabul edilemeyeceğini söyledi.

"Kabul edemediğimiz başka bir durum da bu operasyonda kamu otoritelerinin aldığı tutum" diyen Av. Tanrıkulu, "Demokratik bir ülkede böyle bir olay gerçekleşmez. Gerçekleşirse de bu işin sorumluları görevlerinde kalamaz" diyor.

Diyarbakır ve Batman Barosu'na bağlı 100'e yakın avukat da bugün (Çarşamba) Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunup Ahmet ve Uğur Kaymaz'ın hukuka aykırı olarak ölümlerine neden olan görevliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılmasını, kamu davası açılmasını ve cezalandırılmalarını istediler.

Avukatlar aynı zamanda soruşturmaya ve açılacak kamu davasına, Avukatlık Yasasının 76. maddesi gereğince müdahil olarak katılmayı talep ettiler.

Soruşturmada gizlilik kararı kabul edilemez

Olayda kamu otoritelerinin tutumunu eleştiren Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, "Mardin Valisi'nin yaptığı açıklama da operasyonu gerçekleştiren Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü ve polis memurlarının görevde oluşları da kabul edilemez" diyor ve ekliyor:

"Bu soruşturma nedeniyle Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı'nın Sulh Ceza Yargıçlığından gizlilik kararı istemesini, Yargıçlığın da gizlilik kararı vermesini eleştiriyoruz."

"Soruşturmada gizlilik kararı verilmiş olması, hukuk adına kabul edilemez" değerlendirmesi yapan Av. Tanrıkulu, "Bu soruşturmada niçin gizlilik kararı veriliyor; neyi gizlemeye çalışıyorlar, neyi mağdur vekillerinden ve yakınlarından gizliyorlar? Artı Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı bugüne kadar hangi soruşturmada gizlilik kararı almışlardır?" diye soruyor.

Şikayet dilekçesi

Diyarbakır ve Batman Barosu avukatlarının bugün Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdikleri suç duyurusunda "Ahmet ve Uğur Kaymaz2ın öldürülmesi olayının Anayasaya ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan yaşam hakkının ihlaline ilişkin olduğu" kaydediliyor.

"Birleşmiş Milletlerin, Hukukdışı, Keyfi ve Kısa Yoldan İnfazların etkili biçimde önlenmesi ve soruşturulmasına dair ilkelerinin 9. maddesindeki tanımlara uygun olarak; hemen tam ve tarafsız bir soruşturma yürütmeniz gerekmektedir" deniliyor.

Suç duyurusu yapan Diyarbakır ve Batman Barosu üyesi avukatların istemleri şöyle:

* Zanlılar hakkında derhal ve etkili bir soruşturma başlatılmasını,

* Olaya ilişkin kanıtların titiz bir şekilde toplanarak, görgü tanıklarının güvenli bir ortamda ifade vermelerinin sağlanmasını ve sonrasında da güvenliklerinin sağlanmasını,

* Olay ile ilgili olarak operasyona katılan ve sorumlulukları bulunan tüm güvenlik görevlilerinin, delillerin karartılması ihtimaline binaen açığa alınmaları konusunda gerekli yetkililer nezdinde, gerekli girişimlerde bulunulmasını,

* Soruşturmaya ve açılacak kamu davasına Avukatlık yasasının 76.maddesi gereğince müdahil olarak katılma talebimizin kabulü ile soruşturmanın aşamaları hakkında bizlere bilgi verilmesini talep etmekteyiz.

Olayın zanlıları tutuklanmalı

"Kızıltepe olayında soruşturmaya gizlilik kararını hukuk devleti ilkeleri açısından kabul edilemez buluyoruz" diye eleştiren Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, hükümete ve yargıya görevler düştüğü görüşünde:

* Hükümetin, kısacası siyasi idarenin yapması gereken tek iş vardır. Olayın sorumlularını soruşturmanın sonuna kadar açığa almak.

* Yargının yapacağı tek iş vardır. Delillerin karartılması ihtimalini ve olayın vahametini, kamuoyunda yarattığı infiali dikkate alarak zanlıların tutuklanmasını sağlamak.

Av. Tanrıkulu, "Ancak bunlar yapılırsa kamuoyu vicdanında tümüyle olmasa da kısmen bir rahatlama sağlanabilir" diyor. (YS)