Gazeteler, Elmas Güzelyurtlu ile eşi ve kızının evlerinden kaçırılarak arabaya bindirildiklerini ve daha sonra da başlarından vurularak öldürüldüklerini yazdı.
Haberi, "Türk Ajanları, Holiganca Planla Kıbrıslı Türk Aileyi Kaçırdılar ve Öldürdüler -MİT'in Soğukkanlı Tetikçileri- Kıbrıslı Türk İşadamı, Milyonları Zimmetine Geçirmekle Suçlanıyordu" başlıklarıyla veren Fileleftheros, "Türkiye'deki MİT ajanlarının, son birkaç yıldır Güney Kıbrıs'ta yaşamakta olan Kıbrıslı Türk aileyi yok ettiğini" iddia etti.
Gazete, Elmas Güzelyurtlu, eşi Zerrin ve kızı Eylül'ün, evlerinden kaçırılarak arabalarına bindirildiklerini ve "Koşşi" (Üçşehitler) bölgesine götürüldüklerini yazdı. Burada katillerin Elmas Güzelyurtlu'yu sorguladıklarını ve gözlerinin önünde eşini ve kızını öldürdüklerini belirtti.
Fileleftheros'un yorumu
"Katillerin beş kişi olduğu ve kuzeyden güney Kıbrıs'a Ay. Demet barikatından iki arabayla geçtikleri sanılıyor. Kurbanların evi, sözkonusu barikatın yakınındaydı. Faillerden bazıları veya bazısı Elmas'ın tanıdığıydı. Polis iki ihtimal üzerinde duruyor; failler sabahın ilk saatlerinde ya kapıyı çaldılar ve kapı aile tarafından açıldı, ya da eve açık olan pencereden girdiler.
Failler daha sonra, aileyi arabaya binmesi için zorladılar ve Koşşi bölgesine binmesi için zorladılar ve Koşi bölgesine götürerek burada öldürdüler, daha sonra da "Strovilya" (Akyar'dan) barikatından kuzeye geçtiler. Olaya MİT'in karışması, olayın yönteminden ve Elmas'ın işgal altındaki bölgelerin arananlar listesinde bulunmasından dolayı, mümkün olarak addediliyor."
Gazete, kuzey Kıbrıs'taki banka krizinin ardından Güzelyurtlu'nun Güney'e kaçarak, "Kıbrıs Cumhuriyeti" pasaportu aldığını, sonra yurt dışına gidip tekrar Güney'e döndüğünü hatırlatarak, son bir yıldır oğlu aracılığıyla kuzey Kıbrıs'ta tekrar faaliyet göstermeye başladığını kaydetti.
Gazete, yıl başından bu yana "Volkan" gazetesinin de Elmas Güzelyurtlu'yla ilgili yayınlar yaptığına işaret etti.
Önce eşi ve kızı öldürüldü
Fileleftheros gazetesi adli tıp raporuna dayanarak, eşi Zerrin ile kızı Eylül'ün Elmas Güzelyurtlu'dan önce öldürüldüğünü, Elmas'ın arabadan inip kaçmaya çalıştığını, daha sonra katiller tarafından yakalanıp, tekrar arabanın yanına getirildiğini ve öldürüldüğünü belirtti. Gazete, Elmas'ın kaçma girişiminin eşi ve kızının öldürülmesinden önce mi yoksa sonra mı olduğunun ise bilinmediğini yazdı.
Habere göre Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı Doros Theodoru ise yaptığı açıklamada, Rumların bu cinayete karışmadığını, cinayetin ekonomik anlaşmazlıklardan dolayı işlendiğini söyledi.
'Olayda tabanca kullanıldı'
Zerrin Güzelyurtlu ve Eylül'ün başlarına birer kurşun ve vücutlarına sıkılan diğer kurşunlarla öldürüldüğünü yazan gazete, olayda tabanca kullanıldığını, cesetlerin polis devriyesi tarafından bulunduğunu hatırlattı ve şunları yazdı:
"Elmas Güzelyurtlu'nun cesedi sırt üstü yatır vaziyette, hendeğin içinde bulunurken, eşi ve kızı ise aracın arka kısmında, birbirlerinin üzerinde yatır vaziyette bulundu. Polis olayın ardından hemen alarma geçti ve araştırma başlattı. Cesetler ise otopsi için Larnaka Hastanesine götürüldü."
Olayın cereyan ettiği yerin yakınında RMMO kışlasının bulunduğunu hatırlatan gazete, askerlerin, saat 05.00 civarında ateş sesi duyduklarını ancak kışla yanında şüpheli bir şeye rastlamamaları nedeniyle, sesin uzaktan geldiğini sandıklarını yazdı.
Kara para iddiası
Gazete, Elmas Güzelyurtlu'nun 1997'de Türkiye'de ve 1999'da İngiltere'de kara para aklama işine de karıştığının söylendiğini de yazdı.
Haravgi gazetesi de haberi "MİT Vurdu" başlığıyla verdi. Gazete, olayın sonucundan, cinayetin arkasında "MİT ajanlarının" ve "işgal altındaki topraklardaki yer altı dünyasının" bulunduğunu iddia etti ve faillerin, BMW marka araçla güney Kıbrıs'a geçip ardından kuzeye döndüklerini ileri sürdü.
Politis ise, polisten aldığı bilgilere dayanarak, iki senaryo üzerinde durulduğunu, bunlardan birinin Elmas'ın "işgal altındaki topraklardaki mafyayla" ekonomik anlaşmazlıklarının bulunduğu; diğer senaryonun ise Elmas ve ailesinin bilinmeyen bir kişi tarafından yargılanmak amacıyla kuzeye götürülmek istenmesiyle ilgili olduğunu savundu.
Gazete, "Elmas Güzelyurtlu'nun Profili" başlıklı bir başka haberinde, Elmas Güzelyurtlu'nun faaliyetlerine yer verdi.
"İşgal Altındaki Topraklardan Tetikçilerle Vahşi Cinayet - Üçlü İntikam- Mafyanın Korkunç Darbesi " başlığını manşetten kullanan SİMERİNİ, haberin ayrıntılarını verdiği sayfada ise "Hesapların Temizlenmesi" başlığını kullandı.
Habere göre Rum Polis Genel Müdürü Tasos Panayotu yaptığı açıklamada, cinayette kullanılan tabancanın -iki tabanca olduğu da ihtimal dışı bırakılmıyor- henüz tesit edilemediğini, çevrede bulunan mermi kovanlarının incelenmeye alındığını söyledi.
Susturucu kullanıldı mı?
Polisin olay yerinin yanında bulunan RMMO kışlasının silah sesini duymaması nedeniyle tabanca veya tabancalarda susturucu kullanıldığı ihtimalini göz ardı etmediğini de yazan gazete, arabanın şoför koltuğunun yanındaki ön koltuğun emniyet kemerinin kırık olmasının soru işareti yarattığını, burada, Elmas'ın oturduğu ve kaçma girişiminde bulunduğunun da düşünüldüğünü belirtti.
Haberi manşetten, "Üç Kurşun, Üç Yaşam, Bir Mafya" başlığıyla veren Alithia, haberin ayrıntısını "Onları Yataklarından Kaldırdılar ve Ölüme Sürdüler" başlığı altında verdi.
Elmas Güzelyurtlu ve ailesinin Lexus marka KHL 570 plakalı siyah cipin içinde öldürüldüklerini belirten gazete, faillerin üç kişi olduğunun sanıldığını, bir tanesinin Lexus marka cipe, Elmas ve ailesiyle birlikte girerek ön koltukta Elmas'la birlikte oturduğunu, diğerinin eşi ve kızıyla birlikte arkaya oturduğunu, üçüncüsünün ise Lexus'ı arkasından bir başka arabayla takip ettiğini yazdı.
Habere göre Güzelyurtlu ve ailesi 9 mm'lik tabancayla, alınlarına sıkılan birer kurşunla öldürüldü.
Gazete aldığı bilgilere dayanarak, Eylül Güzelyurtlu'nun (15) cuma akşamına kadar KKTC'deki ailesinin yanında bulunduğunu, annesi Zerrin Güzelyurtlu'nun cuma akşamı kuzeye geçerek Eylül'ü Ay. Demet'teki evlerine getirdiğini de yazdı.
"İnfaz Edildi -Kıbrıslı Türk Bankacı, Karısı ve 15 Yaşındaki Kızı Anayolda Ölü Bulundu" başlığını kullanan Sunday Mail, Elmas Güzelyurtlu'nun Ay. Demet'teki evinin güvenlik kameralarıyla donatılmış olduğuna ve bir de muhafızı bulunduğuna dikkati çekti.
Gazete, Elmas'ın adına kayıtlı olan iki adet Lexus marka cipin daha bulunduğunu belirtti.
Politis'in iddiası dün 'ntvmsnbc'ye de haber oldu:
"Eski ortağından şüpheleniliyor"
Politis gazetesi tarafından Batık Everestbank'ın sahibi Elmas Güzelyurtlu ile eşi ve kızının, 2000 yılından bu yana yaşadıkları Kıbrıs Rum Kesimi'nde öldürülmelerinde, Güzelyurtlu'nun eski ortağı Harper Özbirim adlı Kıbrıslı Türk'ten şüphelenildiği ileri sürüldü.
Rumca Politis gazetesine göre, Güzelyurtlu'nun oğlu Mehmet, polise verdiği ifadede, babasının rakibi olan Özbirim'den şüphelendiğini söyledi.
Batık Everestbank'ın sahibi Elmas Güzelyurtlu'nun ailesiyle birlikte öldürülmesi olayında yeni iddialar ortaya atıldı. Politis gazetesine göre Elmas Güzelyurtlu'nun oğlu Mehmet, babasının eski ortağı olduğu belirtilen Harper Özbirim'den şüpheleniyor.
Gazete, kısa bir süre önce silahlı saldırıya uğrayan Özbirim'in de bu saldırı için Güzelyurtlu'dan şüphelendiğini belirttiğini iddia etti. Bu arada Rum basını, Güzelyurtlu ailesi cinayeti ile ilgili başka iddialar da ortaya attı.
Buna göre Rum Polisi, Güzelyurtlu'nun Lapta'daki villasında bulunan güvenlik kameralarının çektiği görüntülerle ile video cihazındaki bir kasede el koydu.
Güzelyurtlu, önce eşi ve kızının öldürülmesine tanık oldu. Bir ara kaçmaya teşebbüs ettiyse de yakalanarak öldürüldü.
Cesetlerin bulunduğu mevkinin yakınındaki Kıbrıs Rum Milli Muhafız Birliği kışlasında, verilen ilk haberlerin aksine, bazı askerler cuma sabahı saat 05.00'de silah sesleri duyduklarına dair polise ifade verdi. (YS)