Kıbrıs Halkları Barış ve Çözüm İstiyor

SDP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Pusatlıoğlu, "Adanın kendi geleceğini Kıbrıslı Türk ve Rumların özgür iradeleriyle belirlemeleri dışında hiçbir çözüm söz konusu olamaz" dedi.

"Denktaş şimdiden gözdağı veriyor"

Seçimlerin şaibeler taşıdığı ve Denktaş'ın şimdiden seçimleri kazanamayacağını düşünerek gözdağı verdiğine dikkat çekilen açıklamada, şu tespitlere yer verildi:

* Tarihsel gerçeklik Kıbrıs sorununa yabancı devletlerin müdahalesiyle çözüm getirmeyeceğini kanıtlıyor.

* Seçimlerin demokratikliği şaibeler taşıyor, şimdiden seçimleri kazanamayacağını düşünen Denktaş, seçim sonuçlarına göre değil, keyfi davranacağını ilan ederek, gözdağı veriyor.

* Kıbrıs halkına rağmen, Denktaş Türkiye'deki statükocu ve militer güçler, hükümet ve derin devletin desteğinden güç alıyor.

* Statüko, halkın "barış ve çözüm" istemine karşı direnmeyi sürdürüyor.

"Türkiyeliye günde bin 500 kimlik"

* Seçimler, Kıbrıs'ın geleceğinin belirleneceği bir sürecin siyasi dönüm noktası olma özelliğini taşımaya başladı.

* Kıbrıs'ta barış ve çözümden yana olanlar ise seçimi, "Kıbrıs'ın geleceğinin oylandığı bir referandum" olarak görüyor.

* Bugün Kıbrıs halkları kardeşlik, barış ve çözüm istiyor. Kuzey Kıbrıs'ta bu şiarlarla mücadeleyi omuzlayan güçler, seçim yaklaşırken ne yazık ki parçalı durumdalar.

* 210 bin nüfusun 140 bininin seçmen, 30 bininin asker olduğu, Türkiye'den 70 bin göçmen olduğu, günde bin 500'den fazla Türkiyeliye vatandaş kimliği veren, bütçesinin yarısının Türkiye'den karşılandığı bir Kıbrıs, çözümsüzlükte ısrarın göstergesidir.

"Denktaş gölge düşürmesin"

* SDP'nin talebi, Kuzey Kıbrıs seçimlerine Ankara'nın ve adadaki askeri güçlerin hiçbir şekilde müdahale etmemesi, "derin devlet"in güdümündeki Denktaş ve grubunun seçimlerin meşruiyetine gölge düşürmemesi ve sonuçlarına katlanmasıdır.

* Türkiye ve Yunanistan'ın yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) de seçimlere müdahil olduğu uluslar arası önem kazanan bu seçimlerin sonuçları, Türkiye'nin önümüzdeki sürecini de etkileyecek bir önem taşıyor.

* Hükümetin ve militarist çevrelerin Kıbrıs'ı, AB'ye üyelik amacıyla ve Kürtleri imha ve inkar politikalarında pazarlık konusu haline getirmesi kabul edilemez.

"Türkiye askeri varlığı sona erdirmeli"

* Statükocuların gücünün kırılması açısından, seçim sonuçlarının barış ve demokrasi açısından bir umudu geliştireceği de açıktır.

* Parti, Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri varlığının sona erdirilmesini talep eder. Türkiye'den gönderilen ve aralarında örgütlü faşist unsurların bulunduğu göçmenlerle, adanın demokgarif yapısını değiştirme siyaseti son bulmalıdır.

* SDP, Kıbrıs'ta iki halkın özgür birliğini savunuyor. Adanın kendi geleceğini Kıbrıslı Türk ve Rumların özgür iradeleriyle belirlemeleri dışında hiçbir çözüm söz konusu olamaz. (EÖ/BB)