"Çalışma hakkı da tehlikede"
Uluslararası Para Fonu (IMF) programlarıyla kamu çalışanlarının yoksullaştığını ve en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma düştüğünü belirten Mutlu, yeni İş Yasası ile de çalışma hakkının elinden alınacağını söyledi.
"İş güvencesine göz dikilen kamu emekçileri, eğitim, sağlık, ulaşım ve iletişim gibi en temel hizmetlerin özelleştirilmesi uygulamasıyla karşı karşıyadır" diyen Mutlu, tüm çalışanlara ve emek örgütlerine dayanışma çağrısı yaptı.
Mutlu, "Hiçbir örgütün tek başına üstesinden gelemeyeceği kadar yoğun olan bu saldırılara karşı emekçilerin her zamankinden daha fazla dayanışmaya ihtiyacı vardır. 3 Kasım Seçimleri'nden sonra oluşan parlamento yapısı, dayanışma ihtiyacını bir kat daha artırmaktadır" dedi.
Kamu çalışanlarının mücadele tarihi
KESK'in 8 Aralık 1995'te resmen kurulduğunu hatırlatan Mutlu, çalışanların sendikal mücadele tarihini şöyle özetledi:
* Kamu emekçileri, emekten, barıştan, demokrasiden ve özgürlüklerden yana taraf olabilmek için "Yaşasın grevli, toplu sözleşmeli sendika" sloganıyla 1990 yıllarında baskılara, kapatmalara ve sürgünlere rağmen birer birer sendikalarını kurmaya başladı.
* 1995 yılına kadar Kamu Çalışanları Sendikaları Platformu (KÇSP) adı altında mücadele eden sendikalar, 15 iş kolunda mevcut sendikalarıyla KESK'i kurdu.
* KESK, 2 milyon kamu emekçisinin fiili ve meşru sendikası olarak toplumun her alanında müdahil olabilen, demokratik kitle örgütleriyle değişik platformlarda buluşan, ülkemizin en önde gelen muhalefet örgütlerinden bir tanesi olmayı başarmıştır.
* Bugün kamu emekçilerinin gerçek bir örgütü var ama, sorunları da artarak devam ediyor.
* Uygulanan IMF programlarıyla tüm emekçiler gibi, kamu emekçileri de her geçen gün yoksullaşmakta ve en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumda iken, bugün en temel insan hakkı olan çalışma hakkının elinden alınması konusunda çalışmalar başlatılmıştır.
* İş güvencesine göz dikilen kamu emekçileri, diğer yandan eğitim, sağlık, ulaşım ve iletişim gibi en temel hizmetlerin özelleştirilmesi uygulamasıyla karşı karşıyadır.
* Hiçbir örgütün tek başına üstesinden gelemeyeceği kadar yoğun olan bu saldırılara karşı tüm emekçilerin, emekten yana olan örgütlerin bugün daha fazla dayanışmaya ihtiyacı vardır. Hele hele son seçimler sonucu oluşan parlamento yapısı bu dayanışmaya olan ihtiyacı bir kat daha arttırmaktadır. (BB/NK)