Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (KESK-AR) tarafından Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) verileri üzerinden yapılan çalışmada kamu emekçilerinin reel ücretlerindeki erimenin son 12 yılda yüzde 10'u bulduğunu ortaya koydu.
KESK-AR yaptığı açıklamada, ekonomik büyümenin yüzde 25'leri bulduğu bir süreçte reel ücretlerdeki artışın binde 3 gibi komik bir düzeyde kalmasının düşündürücü olduğunu belirterek kamu emekçisine refahtan pay verilmemesinin yarattığı kaybın yüzde 18'i bulduğu ifade etti.
Araştırmaya göre, kamu emekçileri IMF'li yıllarda, 1994 ve 2001 krizleriyle gelirlerinde önemli kayıplar yaşarken, krizler sonrası ekonomik büyümeden yeterli derecede yararlanamadı. Ücretler erimeye devam etti. Sıkı mali politikalardan ilk etkilenen kamu emekçileri oldu. Yoksulluk kamu emekçileri için kalıcılaştı.
AKP hükümeti döneminde yaşanan ekonomik büyümeden de kamu emekçilerinin pay alamadığı belirtilen araştırmaya göre, bu dönemde, kümülatif artış binde 3'te kalırken, ortalamalar üzerinden artış yüzde 3'te kaldı. Aynı dönemde ekonomik büyüme ise yüzde 25,6 oldu.
Sorun kaynak değil, siyasi iradenin tercihi
Kamu emekçilerinin sorunlarının çözümü için kaynak diye bir sorunun olmadığını vurgulayan Tombul, temel problemin siyasi iradenin tercihi olduğunu söyledi.
"Kayıt dışı ekonomiye göz yumulduğu, faiz gelirlerinin önemli oranlarda vergilendirilmediği, kaynakların iç borca akıtıldığı, vergi aflarının, vergi adaletsizliğinin yaşandığı bir süreçte, elbette ki önümüze 'kaynak yok' diye geleceklerdir. Ancak kaynakların nereye gittiği görülmektedir. Siyasi irade artık tercihini emekçilerden ve halktan yana kullanmalıdır. Yoksa yüzdelik sefalet artışları ile kamu emekçisinin sorunlarının çözülmesi mümkün değildir." (KÖ)