Kentsel dönüşüm alanlarında kadınlar işini kaybediyor. İşin kazanç oranı yükseldikçe o işte çalışma kadın oranı düşüyor. Kentlerde yaşamak kadınlar için çok zor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden Doç. Dr. Asuman Türkün TOKİ'nin İstanbul'daki kentsel dönüşüm politikaları konusunda karamsar bir tablo çiziyor.
Diyarbakır Bağlar Belediyesi'nin düzenlediği "Kadın Kentlerine doğru" temalı 3. Uluslar arası Kadın Konferansı Hollanda'dan Arjantin'e, İtalya'dan Kanada'ya kadar dünyanın dört bir yanında akademisyen, politikacı ve aktivistin katılımıyla Bağlar Belediyesi Konferans Salonunda başladı.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran konferansın açılış konuşmalarını yaptı.
Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi Türkiye Temsilcisi Yakın Ertürk bir sunum yaptı.
Doç. Dr. Türkün sunumunda içinde yer aldığı "İstanbul'da eski kent merkezleri ve gecekondu mahallelerinde kentsel dönüşüm ve sosyal-mekânsal değişim" araştırması üzerinden İstanbul'a 1980 öncesi ve 1990 sonrası göçle gelenleri karşılaştırdı. İki grubun sahip oldukları olanaklar arasında ciddi bir fark olduğunu belirtti.
Maltepe Başıbüyük, Sarıyer Derbent ve Tuzla Aydınlı gecekondu mahallerinin yanı sıra Tarlabaşı, Tozkoparan ve Bezirganbahçe konut alanlarında yapılan araştırmaya göre; 1990 sonrası zorunlu göçle gelenlerin büyük bölümü kiracı durumunda. Tarlabaşı'nda kiracılık oranı yüzde 64 düzeyinde seyrediyor.
Araştırmanın yapıldığı altı mahalleden Tarlabaşı ve Bezirganbahçe en düşük ortalama gelir düzeyine sahip mahallelerden. İkisinde de hane halkının yarısı 750 TL, yani asgari ücret düzeyinde ve altında bir gelire sahip. Tarlabaşı'ndaki hanelerin yüzde 19'u, Bezirganbahçe'de ise yüzde 26'sinin 500 TL altında gelirle yaşıyor.
Türkün kentsel dönüşüm uygulamasının gelir durumu açısından en zayıf mahallelerde yapılmış veya başlatılmış olmasının çözümsüzlüğe ve mülksüzleşmeye işaret ettiğini söyledi.
Ayazma Tepeüstü'nde daha önce kira ödemeyenler Bezirganbahçe'de banka kredileri karşılığında ayda 201-400 TL arasında ödeme yapıyor. İnsanlar ayrıca TOKİ'nin yaptığı yeni konutlarda aidat, ısınma gideri gibi ek maliyetler ve kurallarla karşılaşıyor.
Araştırmaya göre bu aileler yer değiştirmeyle sosyal ağlarını da kaybetti. TOKİ'nin kentsel dönüşüm uygulamaları mülkiyete dayalı bir yerleşim sorunu yarattı. İnsanlar konut almaya zorlandı.
Türkün, mahallede yapılan görüşmede gelen 1400 aileden 700'ünün tekrar şehre kiracı olarak döndüğünü sölüyor.
"Ayrıca, Bezirganbahçe'de yapılan anketler, çalışanların yüzde 54,4'ünün işini kaybettiğini, yüzde 31,6'sının ise iş değiştirdiğini gösteriyor."
TOKİ konutlarının toplumsal yapıya ve sağlıklı yaşam koşullarına duyarsız bir anlayışa işaret ettiğini savunan Doç. Dr. Türkün yaşam koşullarının kentsel dönüşümle düzelmediğini görmek açısından Bezirganbahçe'deki durumu özetledi.
Araştırma yapılan bütün mahallelerde kadınların "odacı/hizmetli", "büro çalışanı" gibi düşük ücretli güvencesiz konumlarda çalıştığı görülüyor. Tarlabaşı ve Bezirganbahçe'de uzman-teknisyen olarak çalışan kadına rastlanmıyor.
Türkün, kendi işyerinde çalışanların yüzde 95'inin erkekler olduğunu, Tarlabaşı ve Bezirganbahçe'de kendi işyeri olan kadına rastlanmadığını söylüyor.
"Tarlabaşı ve Bezirganbahçe'de 1000 TL üzerinde geliri olan kadın bulunmuyor. Geliri asgari ücretin altında olan kadınların oranı erkeklere göre çok yüksek. Tarlabaşı'nda, çalışan kadınların yüzde 60.7'si, Bezirganbahçe'de yüzde 57.1'i asgari ücretin altında gelir elde ediyor."
Doç. Dr. Türkün sosyal güvencesiz kadınların oranının yüzde 70 olduğunu belirtti.