Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Suç İşledi

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Eren Keskin, istihbarat toplamaları talebiyle kaymakamlıklara yazı gönderen Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın yetkisini aşarak suç işlediğini vurguladı; "Ancak Türkiye bir hukuk devleti değil ve askerleri bu nedenle yargılayabilecek bir kurum yok" diye ekledi.

"İstihbarat faaliyetlerinin birey ve kurumlarda yarattığı korkular topluma egemen oluyor. Bu, yurttaşlık haklarının ihlalidir" diyen Keskin, yurttaşların haklarına sahip çıkmak için İdare Mahkemesi'ne başvurmasını istedi.

"Siyaseti, hukuku, ekonomiyi ordu belirler"

Türkiye'de yasama, yürütme, yargı ve bağlı kurumların militarist sisteme bağımlı olduğunu; iç ve dış siyaseti, hukuki ve ekonomik yapıyı ordunun belirlediğini belirten Keskin, şöyle konuştu:

* Militarist ülkelerde, bunu sadece ordunun yönetimi ele geçirmesi olarak algılamak mümkün değil. Aynı zamanda, toplum da militarizasyona tâbi tutuluyor. İstihbarat faaliyetlerinin birey ve kurumlarda yarattığı korkular, topluma egemen olabiliyor. Bu da yurttaşlık haklarının ihlali anlamına geliyor.

* Kara Kuvvetleri Komutanlığı, istihbarat toplama yetkisine sahip değil; görevi dahilinde olmayan bir iş yapıp suç işliyor.

* Ancak Türkiye hukuk devleti değil. Yazılı hukukla uygulama birbirinden farklı, her zaman uygulama ön planda. Uygulamada söz sahibi olan da ordu. İç ve dış siyaseti; hukuki yapıyı ordu belirliyor. Normal koşullarda, suç işleyenlerin yargılanmaları gerekir; ancak Türkiye'de askerleri bu nedenle yargılayabilecek bir kurum yok.

"Sivil karşı çıkış sağlanmalı"

* Yurttaşların, haklarına sahip çıkmak için İdare Mahkemesi'ne yönergenin iptali istemiyle başvuruda bulunması gerekir. Burada kazanmak ya da kaybetmekten çok; Türkiye'nin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi önemli. Sivil karşı çıkışın, sivil itaatsizliğin sağlanması gerekiyor.

* Genelkurmay Başkanlığı'nın AB'ye girmek istediğine inanmıyorum. Ordu sadece askeri bir güç değil; aynı zamanda bir sermaye gücü. Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) isimli kurumlarıyla, vergi ve harç ödemeden ticaretin her alanına girmiş durumdalar. Bankaları, sigorta şirketleri, çimento, kağıt ambalaj, taşımacılık şirketleri, konserve fabrikaları var; inşaat, enerji, otomotiv ve turizm sektöründe faaliyet gösteriyorlar. AB ülkelerinin hiçbirinde ordular ticaret yapamaz.

* Bu istihbarat faaliyetlerini; dün Mason Locası'nda, daha önce İstanbul'da yaşanan bombalı saldırılarla birlikte düşünmek de gerekiyor. Bizlere karşı çok güçlü olan istihbarat birimleri, bu olaylarda nedense işlemiyor. Eylem yapan örgütlerin, istihbarat güçleriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. (BB)