Facianın üzerinden geçen bir yıllık süreçte, makinistler dışında olayda siyasi ve bürokratik sorumluluğu bulunanlar yargı önüne çıkarılmadı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üyeleri Haydarpaşa ve Ankara Garı'nda düzenlediği eylemlerle kazada yaşamını yitirenleri andı, sorumluların yargı önüne çıkarılmasını, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın istifa etmesini istedi.
Makina Mühendisleri Odası (MMO), Pamukova tren faciasının yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada "ulaşım politikalarının kamu ve toplum yararları doğrultusunda yeniden düzenlenmesini" istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de yaptığı açıklamada, facianın tek anlamıyla yaşam hakkının ihlali olduğuna dikkat çekerek, "Yaşanan facia sonrasında tüm sorumluluğun makinistlere yüklenmesi de devletin ülkeyi yönetme biçimini de ortaya koymaktadır"dedi.
Ulaştırma Çalışanları Memur Sendikası (Ulaştırma Memur-Sen) Genel Başkanı Halil İbrahim Kütük, Pamukova'da meydana gelen hızlandırılmış tren kazasının ardından yaşananların, Demiryolu Araştırma Enstitüsü'nün kurulması gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.
BTS: "Sorumlular yargılanana kadar eylemlerimiz sürecek"
Haydarpaşa Garı'nda yapılan eylemde BTS adına konuşan yönetim kurulu üyesi Mithat Ercan, "Bilime ve demiryolu gerçeğine hiç bir suretle uygun düşmeyen hızlandırılmış treni uygulamaya sokanlar, yani karar vericiler halen yargı önüne çıkartılamadığı gibi birinci derecede muhatap kabul edilen, buna rağmen yargı önüne bile çıkmayan Süleyman Karahan yeniden TCDD Genel Müdürlügü'ne getirilmiştir" dedi.
"Sorumluluğu olmayanlar ise ya öldüler, ya yakınlarını kaybettiler, ya da işten atıldılar" diyen Ercan, bilirkişi raporlarının yüzde 50 suçlu bulduğu işletmeciler yargılanana kadar eylemleri sürdüreceklerini belirtti.
Ercan,demiryollarında çalışan personelin kaldırabileceğinden çok daha fazla sorumlulukla ve yoğunlukla çalıştırıldığına dikkat çekerek taşeronlaşma ve özelleştirme uygulamalarının ve diğer ulaştırma politikalarının kurumu zarara uğrattığını söyledi.
Ankara Garı'nda yapılan eylemde konuşan BTS Genel Sekreteri Coşkun Çetinkaya, TCDD yönetiminin bu açıklamanın yapılmaması için kendilerine baskı uyguladığını söyledi.
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında verilen soruşturma izninin iptal edilerek yargılanamaz duruma getirildiğini ifade eden Çetinkaya, işletmecilik hatasına karşın makinistlerin suçlu gösterilerek günah keçisi ilan edildiğini ve işten atıldıklarını hatırlattı.
MMO:"Kamu işletmeciliği yok edilerek özelleştirmenin önü açılıyor"
MMO'dan yapılan açıklamada, ulaşım politikalarında ülkenin mühendislik birikiminin değerlendirilmesi istendi.
"Demiryollarının yeniden yapılandırılması adı altında TCDD'de 1995 yılından beri kamu işletmeciliğini yok eden politikalarla personel azaltılmasına gidilmiş, nitelikli personel kuruldan uzaklaştırılmıştır."
Bu yaklaşımın sonucu olarak TCDD'ye yönelik yatırımların azaltıldığı ve bakım atölyelerinin bir kısmının kapatıldığını belirten MMO şöyle devam etti:
"Oysa demiryolu işletmeciliği, yatırımdan bakıma, yenilenmeye, eğitime ve yeni hatların kurgulanmasına dek merkezi bir planlamayı gerektirir. Fakat yapılmak istenen, kuruluşundan bu yana entegre bir işletme olan TCDD'nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi ve böylece özelleştirilmesinin önünün açılmasıdır.
ABD ve özelleştirmeleri ilk başlatan ülke olan İngiltere'deki uygulamaların başarısızlığı, bu hizmetlerin yeniden kamu eliyle verilmesine yol açmış, ancak ne yazık ki bu örneklerden ders alınmamıştır."
MMO, Türkiye'nin artan nüfusuna paralel olarak oluşan ulaşım talebinin en ekonomik biçimde, demiryolu taşımacılığının geliştirilmesiyle karşılanabileceği ifade etti.
İHD: "Kamu vicdanını rahatlatacak bir gelişme olmadı"
İHD İstanbul Şubesi yaptığı yazılı açıklamada, "Bu topraklarda yaşayan herkesi üzüntüye sevk eden bu büyük kazanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir gelişmelerin olmamasını üzülerek izlemekteyiz" dedi.
İHD,hükümetin, "bilim insanlarının, bu alanda faaliyet gösteren sendikaların ve STK'ların hızlı trenin yeterli güvenlik koşullarına sahip olmadığı, alt yapının yetersiz, bu şekliyle devreye sokulması durumunda kazanın kaçınılmaz olduğuna" ilişkin uyarılarına kulak tıkayarak faciaya davetiye çıkardığını ifade etti.
Olayın siyasi ve bürokratik sorumluları hakkında soruşturma dahi açılamamış olmamasını eleştiren İHD, şöyle devam etti:
"İnsan Hakları Savunucuları olarak, hızlı tren faciasında yaşamını yitirenleri bir kez daha saygıyla anıyor, olayda siyasi ve bürokratik sorumluluğu bulunanların yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz."
Memur-Sen: "Demiryolu Araştırma Enstitüsü kurulmalı"
Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Halil İbrahim Kütük, kaza sonrasında tartışmaların uzun süre devam ettiğini,bu tartışmalarda Türkiye'de demiryolu taşımacılığının bilimsel kurumsallaşmasının henüz olgunlaşmadığının anlaşıldığını söyledi.
Kütük, sendika olarak yaptıkları araştırmaya göre, karayolunun demiryoluna oranla kaza sayısı bakımından 22, ölü sayısı bakımından 8, yaralı sayısı bakımından 18 kat daha tehlikeli olduğunu ifade etti.
Türkiye'de tüm AB ülkelerinin sahip olduğu kadar kamyon ve otobüs bulunduğuna dikkat çeken Kütük, ülkede yolcu ve yük taşımacılığının yaklaşık yüzde 90'ının karayolundan yapıldığını belirtti.
Kütük, demiryollarının taşıma payının yolcuda yüzde 2, yükte yüzde 4'e kadar gerilediğini, Türkiye'nin Almanya ve Fransa'yı yakalayabilmesi için demiryolu uzunluğunu 5 katına çıkarması gerektiğini söyledi.
Kütük, "Devlet Planlama Teşkilatı rakamlarına göre Türkiye'de otoyolu yapımı demiryollarına oranla 4 kat daha pahalı, buna karşın gelişmiş ülkelerde demiryolunun taşımacılıkta ilk sırada yer alıyor" dedi.
Demiryolu politikasının yeniden oluşturulması, demiryollarının eski cazibesini yeniden kazanmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Kütük şöyle devam etti:
"Pamukova'daki kaza sonrası yaşananların Demiryolu Araştırma Enstitüsü'nün kurulması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Bağımsız Bilim Kurulu oluşturmak yerine bu enstitü ihtiyaç duyulan demiryollarına ilişkin araştırma geliştirme faaliyetlerini yapabilir."
Demiryolu Meslek Lisesi'nin kapatılmasını da eleştiren Kütük, meslek liselerinde açılan Raylı Sistemler Teknolojisi bölümlerinde hizmet içi eğitimlerle seminerlere hız verilmesi gerektiğini ifade etti.(KÖ/EÜ)