Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Hrant Dink cinayetiyle ilgili bir soru önergesi vererek, cinayetle ilgisi olan kamu görevlileri hakkında gereken işlemlerin neden yapılmadığını Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e sordu.
"Cinayetle ilgili ihmali bulunan kamu görevlilerinin korunmasındaki temel sebep nedir?" diye soran Tanrıkulu katil Ogün Samast'la hatıra fotoğrafı çektiren polisler de dâhil olmak üzere "katile kahraman gibi davrananlar ile delilleri karartmaya çalışanların cezalandırılmadığını" vurguladı.
"Yargılanacaklar demiştiniz"
Tanrıkulu Hrant Dink davasıyla ilgili ortaya çıkan devlet yetkilileri arasındaki yazışmadan* söz ederek şöyle konuştu:
"İddiaya göre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yapılmadığı eleştirileri karşısında Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlığı yetkililerinin yaptığı toplantıda Mahkeme'nin kararının gereğinin yerine getirilemeyeceği ifade edilmiştir. AİHM'in Dink cinayetiyle ilgili 'İfade özgürlüğünün ve yaşam hakkının ihlal edildiği ve cinayetle ilgili kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yapılmadığı' şeklindeki kararının gereğinin yapılması için çalışma yürüten AK Bakanlar Komitesi'yle ilgili devletin ilgili birimleri arasında geçekleştirilen yazışmalarda, neredeyse alenen Komite'nin dikkatinin başka yönlere çekilmek ve Dink davasıyla ilgili tıkanmışlığın gizlenmesi istendiği anlaşılmaktadır."
Tanrıkulu, Dink cinayetiyle ilgili, dünya ve kamuoyu baskısına karşın siyasi ve hukuki gerekliliklerin yerine getirilmediğini belirterek yetkililerin cinayet sonrası verdiği demeçleri hatırlattı. Tanrıkulu, "Nereye uzanırsa uzansın, arkasında kim olursa olsun, bu cinayetin müsebbipleri ortaya çıkarılıp yargılanacaktır" beyanatlarını tekrarlayarak bu sözlerin kamuoyunun tepkilerini azaltma amacı dışında bir işlevi olmadığının anlaşıldığını söyledi.
Dünya kamuoyunun bilmemesi istenen ne?
Tanrıkulu'nun Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlanması istemiyle sorduğu sorular şöyle:
-AİHM'in Dink davasında kamu görevlilerinin etkin bir biçimde soruşturulmadığına ilişkin kararı üzerine ne tür adımlar atılmıştır?
- Dink davasında ihmali bulunan kamu görevlileri kimlerdir ve bunlar hakkında ne tür işlemler yapılmıştır?
- AK Bakanlar Komitesi'ne gerekli bilgiler verilmiş midir?
- Tüm dünyanın gündeminde olan bir cinayetle ilgili ihmali bulunan kamu görevlilerinin korunmasındaki temel sebep nedir?
- Dink davasıyla ilgili AK Bakanlar Komitesi'nin ve dünya kamuoyunun bilmemesi gereken şeyler mi vardır?
- Ortada bir cinayet var ve bu cinayetin arkasındaki sır perdesi henüz tam olarak aralanmış değildir. Sizin nazarınızda Dink'in öldürülmesi ve takip eden süreçte ihmali veya iştiraki bulunan kamu görevlilerinin ortaya çıkarılması, yargılanması mı daha önemli yoksa hükümetinizin imajı mı?
- İmajınızı, adaletin sağlanmasına mı tercih etmektesiniz? Dink davasıyla ilgili bakanlıklarınız ve ilgili devlet birimleri arasında ne tür yazışmalar, toplantılar gerçekleştirilmiştir?
- Bu toplantılarda ne tür kararlar alınmıştır?
- AK Bakanlar Komitesi'ne Dink davasındaki ihmaller konusunda nasıl bilgiler verilmiştir?
- 31 Mart 2011 tarihinde Dışişleri Bakanlığı'nda konuyla ilgili gerçekleştirilen toplantıda, AK Bakanlar Komitesi'nin belirlediği kıstaslara göre bir Eylem Planı'nın hazırlanmasının, mevcut bilgiler ışığında mümkün görünmediği sonucuna varıldığı doğru mudur?
- Doğruysa, 'mevcut bilgileri' genişletmek için herhangi bir adım atılmış mıdır?
- Atılmışsa, nasıl bir sonuca ulaşılmıştır?
- AK Komisyonu'na bildirilmek üzere 2011/192 sayılı soruşturma dosyasında nasıl bir sonuca ulaşılmıştır?
- Bu soruşturmanın "göstermelik" olduğu iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Dink ailesi tarafından 11 Mayıs 2005 tarihinde Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Direktörlüğü'ne verilen ve Dışişleri'nce Adalet ve İçişleri Bakanlığı ile Yargıtay Başsavcılığı'na iletilen mektupta AİHM kararının icrası için şu talepler sıralanmıştı: Suikast girişiminde bulunulacağının bilindiği halde tedbir almayan görevliler ile örgütlü suçtan yargılanan sanıklar arasındaki bağın ve örgüte verilen desteğin savcılar tarafından araştırılması. Soruşturmayı ve faillerin cezalandırılmasını engelleyenler hakkında cezai yaptırım uygulanması. Cinayeti işleyen kişi ve azmettirenler arasındaki bağın ortaya çıkarılarak azmettirenlerin de cezalandırılması. Katile kahraman gibi davrananların ve delilleri karartmaya çalışanların cezalandırılması. Kamu görevlileriyle ilgili tüm soruşturmaların yeniden başlatılmasını Dink ailesinin bu taleplerinin hangileri karşılanmıştır?
*Vatan'ın haberine göre AİHM kararından sonra Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlığı yetkililerinin arasında "AİHM kararının gereğini yerine getiremeyiz, bari süren davaları bildirelim" şeklinde yazışmalar yapıldığı öğrenildi. (IC)