Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin (OHAL) OHAL bölgesindeki 11 ilin valilerine gönderdiği, KESK'e bağlı sendikaların eylemlerinin engellenmesine dair yazı gerginlik yarattı.
Van'da inzibati soruşturma, İstanbul'da gözaltı
OHAL Valisi Gökhan Aydıner imzasıyla 11 Ekim 2002 tarihinde gönderilen yazıda,
"Sendika varsa, iş bırakma eylemi olur varsayımından hareketle, yasalarımıza açıkça aykırılık teşkil eden bu eylemler, TCK'nın 236. maddesine göre suç teşkil ettiğinden, bu hususta kamu görevlilerinin uyarılmasını, eylemlere katılan hakkında cezai ve inzibati soruşturma yapılmasını teminen, süratle gerekli tedbirlerin alınmasını rica ederim" denildi.
Van'da KESK'e üye kamu çalışanları çalıştıkları birim amirlerinden sevk alarak vizite eylemi başlattı.
Bugün sabah saatlerinden itibaren başlayan eylem çerçevesinde çok sayıda öğretmen, sağlık personeli ve kamu çalışanı iş yavaşlatmak amacıyla sevk alarak hastane ve sağlık ocaklarında muayene oldu.
OHAL Valiliği'nin kurum amirlerine önceden gönderilen "uyarı yazısı" nedeniyle bir çok iş yerinde çalışanlar sevk alamadı.
İstanbul'da Aksaray Metro önünde gerçekleştirilen basın açıklaması sonrasında, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Güven Gerçek, Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe, Tüm Belediye Çalışanları Sendikası (Tüm Bel Sen) Genel Sekreteri Hüseyin Ayyıldız, Şube yöneticileri Şeyhmus Erol, Songül Beydilli, Rabia Tuncer, Dursun Doğan ve Adil Özdemir'in de aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.
Tunceli'de açıklama, Mersin'de yürüyüş
Eğitim Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim-Sen) Tunceli Şube Başkanı Murat Polat, " Bugünkü eylemlerimizi oldukça geniş bir katılımla gerçekleştirdik, yalnızca İl Eğitim Müdürlüğü'nde eyleme katılım engellendi" dedi.
Polat, "OHAL Valiliği'nin gönderdiği belgeden haberdar olduklarını ama ne Cumhuriyet Meydanı'ndaki basın açıklamasına ne de vizite eylemlerine yönelik bir engelleme olmadığını" belirtti.
Basın açıklamasına KESK'e bağlı sendikaların yanı sıra Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) temsilcileri de katıldı.
Mersin'de KESK'e bağlı sendikalar, çalışma yaşamında iyileştirmeler yapılması ve enflasyon farklarının maaşlarına yansıtılması için protesto yürüyüşü yaptı.
Mersin Devlet Hastanesi önünde toplanan kamu çalışanları "Parasız eğitim parasız sağlık", "IMF defol bu ülke bizim", "Emekçiler savaş istemiyor", "Savaşa değil emekçiye bütçe" sloganları ile yürüdü.
Eğitim-Sen Şube Başkanı Ünsal Yıldız yaptığı konuşmada, "Taleplerimizde haklıyız ve mücadelemizde kararlıyız. Hükümetin önerisini ve yönelimini kabul etmedik. Görüşmelerde anlaşma sağlandığına ilişkin en ufak bir beyan ya da tutanak yoktur" dedi.
"Emekçiler savaş istemiyor"
Diyarbakır'da ise KESK Şubeler Platformu üyesi 500 kişi Devlet Hastanesi'nin bahçesinde basın açıklaması yaptı.
Batman'da Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi önünde toplanan yaklaşık 150 kişi, basın açıklaması ile hükümeti protesto etti.
KESK Batman Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Deniz Topkan, "taleplerinin karşılanması için alanlara çıktıklarını" belirterek, "Çalışma koşullarımızın düzeltilmesi için taleplerimizin doğrultusunda yasal ve idari düzenlemeler derhal hayata geçirilmelidir" dedi.
Adana'daki Kamu çalışanlarının yaptığı eylemde ise KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Kadir Özlem, "Türkiye'nin sıcak bir çatışmanın içine çekilmek istendiğini" söyledi.
Eyleme, DEHAP 1. Sıra milletvekili adaylarından Sevil Erol ve Halil Çekin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milli Eğitim Komisyonu yöneticileri, ÖDP İl Örgütü de destek verdi.
Ankara'da polis barikatı
Ankara'da ise Eğitim-Sen 1 No'lu Şube önünde toplanan yaklaşık 2 bin kamu emekçisi, Kızılay Meydanı'na yürümek istedi. Sendika önünde yoğun güvenlik önlemi alan polis, kamu emekçilerinin yürüyüşüne izin vermedi.
Kamu çalışanları yarım saat süren gerginliğin ardından Ziya Gökalp Bulvarı'nı trafiğe kapattı.
Kamu emekçilerine hitaben bir konuşma yapan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmail Sağdıç, "kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkı için defalarca olduğu gibi yine hizmet üretiminden gelen güçlerini kullanarak iş bıraktıklarını" söyledi.(NK)