"Kaçırılan Askerler Üzerinden Siyasi Pazarlık Yapılmamalı"

Diyarbakır'da 10 Temmuz'da PKK'lilerin kaçırdığı uzman çavuşlar Abdullah Söpçeler, Zihni Koç ve sağlık teknisyeni Aytekin Turhan'ın görüntüleri RojTV'de yayınlandı. Üçü de yaptığı konuşmada, sivil toplum örgütleri ve insan hakları mücadelesi verenlerin devreye girmelerini istedi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, bianet'e yaptığı açıklamada, "çatışmanın yükseldiği bir ortamda üç kişinin bırakılmasının, bütün topluma nefes aldıracağını" söyledi.

RojTV'de konuşan Söpçeler, Koç ve Turhan, sağlık durumlarının iyi olduğunu söyleyerek ailelerine selam gönderdi. Söpçeler kendilerinin sağ salim evlerine ulaşmaları için sivil toplum kuruluşlarına ve insan hakları örgütlerine "ellerinden gelen gayreti göstermeleri" çağrısında bulundu.

Koç da "Bu süreçte katkısı olabilecek herkesin elini taşın altına koymasını ve bu ortamı bir an önce barış ortamına çevirmelerini, artık kan ve gözyaşının durmasını ve bizim de bir an önce ailemize kavuşturulmamız için herkese sesleniyorum. Elinizden gelen yardımı esirgemeyin" şeklinde konuştu. Turhan da barışa katkı sunacak olan herkesi göreve davet ettiklerini söyledi.

"Elimizden geleni yapacağız"

"Yaşam hakkı en kutsal haktır" diyen Bakkalcı, "Bütün dünyadaki insanların bütün çabaları, faaliyetleri önce insan içindir. Dolayısıyla yaşamın söz konusu olduğu bir noktada, geri kalan her şey teferruat olarak düşünülmeli" diye konuştu. Bakkalcı özetle şunları söyledi:

* Ortada çok somut bir şey var, üç sahici insan ve bunların çok sahici yakınları var. Meseleyi pazarlık biçimine büründürmeden, politika yapmayı gözetmeden, üç kişinin bırakılmasına birinci derece önem verilmeli.

* Mesele sadece insan hakları örgütleriyle değil, bütün insanlarla ilgili. Hem umutlarımızı büyüttüğümüz hem de ülke çapında büyük kaygılar yaşadığımız olağanüstü bir dönemdeyiz. Son dönemde çatışmaların yoğunlaştığı, yaşam hakkı başta olmak üzere pek çok ihlalin arttığı, linç pratiklerinin teşvik edildiği bir ortamdayız.

* Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gereken neyse yapılacak" sözü gibi tehdit içeren açıklamalar yapılıyor, bir takım özel kuvvetler oluşturuluyor, operasyon gibi gayriinsani pratiklere başvuruluyor.

* Böyle bir ortamda, üç kişinin bırakılması, tüm topluma nefes aldıracaktır. Bir takım marjinal gruplar çatışmayı körüklüyor ama insanlar ölmek ve öldürmek istemiyorlar, insanlar "Savaş bitsin" diyorlar. Biz de görev duygusuyla değil insanlığın gereği olarak konuyla ilgili elimizden geleni yapacağız. (AS)