Jeoloji Mühendislerinden Seferberlik Çağrısı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 17 Ağustos depreminin üçüncü yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.

İstanbul'u gerçek bir felaketin beklediğini vurgulayan açıklamada, İstanbul'un yeniden kurulması için bir örgüt oluşturulması, seferberlik ilan edilmesi gerektiği vurgulandı..

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

* Bilim insanları İstanbul'un gerçek bir felaketin eşiğinde olduğunu düşünüyor. Marmara Denizi'ndeki fay tek parçalı ve araştırma sonuçlarına göre, kaç parçalı kırılırsa kırılsın depremin şiddeti 7'den küçük olmayacak.

* İstanbul büyük depremlerden yıkıma uğrayacak. Kent buna hazır değil ve çok büyük kayıplara uğrayacak. Bunu bilim insanları her gün biraz daha açıklıkla ortaya koyuyor. Tepki alamadıkları için her gün biraz daha cesaretle bu bilgileri kamuoyuyla paylaşmaya çalışıyorlar.

* Turizm ve ticaret kaygısıyla bilim insanları susturuluyor. Karar vericiler, kamu yöneticileri de bu gerçeklerin ortaya serilmesinden rahatsız. Bu yıl 17 Ağustos'un anılmasını bile engellemeye başladılar.

* İstanbul'u, Bursa'yı, İzmir'i ve başka kentleri kaçınılmaz depremlerin yıkımlarından korumak için gerekenleri yapmayan bir ülke, ne yaparsa yapsın Avrupa Birliği'ne (AB) alınamaz. Kimse, buna karşı olumlu işler yapıyoruz diyemez. "Unutmadık, Unutturmayacağız" dedik, unutturabilmek için ellerinden geleni yaptılar.

Yeni bir kamu örgütü gerekli

* İstanbul'un yapı stoku belli bir program içinde, öncelikler doğru belirlenerek iyileştirilmeli, onarılmalı ve güçlendirilmeli. Gerekiyorsa yeniden yapılmalı. Kentin, bilim insanlarının ve mühendislerin gösterdiği yönde uygulamalarla yeniden kurulması için yeni bir kamu örgütü oluşturulmalı.

* Kurulacak kamu örgütü, siyasal iktidara karşı özerk olmalıdır. Bu yeni örgütü Sayıştay düzenli aralıklarla denetlemelidir. Bu örgütün karar düzeneğinde halkın katılımı da sağlanmalıdır. Bu örgütün bütün çalışmaları bilimsel danışma kurulları ile yönlendirilmelidir.

* Bundan sonraki 17 Ağustoslarda anma etkinliklerinde değil; şantiyelerde, eğitim salonlarında, bilimsel ve teknik araştırmalarda olmayı umuyoruz. Halkımıza sesleniyoruz :yaşadıklarımızı unutmayın bilim insanlarımıza kulak verin kaderinize sahip çıkın ki katlanılmaz acılar ve yoksunluklar gelmesin başınıza.