Yayın hayatına eylül ayında başlayan İthaki Çocuk, sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de klasikler arasında yer alan iki kitabı okurla buluşturdu: "Küçük Kara Balık" ve "Küçük Prens."
İranlı yazar Samed Behrengi'nin "Küçük Kara Balık"ını Ceren Kerimoğlu Türkçeye çevirdi. Nalan Alaca'nın resimlediği kitap, Türkiye'de ilk olarak 1975 yılında basılmış ve 12 Eylül darbe sürecinde yasaklanmıştı.
"Aynı derede yüzüp durmaktan çok sıkılmış"
Masalda, denizin en derin sularında yaşayan yaşlı bir balığın, 12.000 yavrusu ve torununa anlattığı öyküde, bir ırmakta yaşayan küçük kara balığın, çevresindeki bütün baskılara, tutucu düşünce yapısına karşı, denize, özgürlüğe ulaşma çabası anlatılıyor.
Bir zamanlar, tepelerden akıp gelen suların oluşturduğu cılız bir derenin içinde, annesiyle birlikte küçük bir kara balık yaşarmış. Anne Balıkla yavrusu sabahtan akşama kadar bu derede yüzer, birbirlerinin peşinden bir aşağı bir yukarı gidip gelirlermiş. Ancak bir gün Küçük Kara Balık, aynı derede yüzüp durmaktan çok sıkılmış. Derenin sonunda ne olduğunu çok merak ettiği için bir yolculuğa çıkmış...
"Esas olan göze görünmez"
Antoine de Saint-Exupéry'nin kaleme aldığı ve dünyanın en çok satan ve okunan kitaplarından biri olan "Küçük Prens", S. İpek Ortaer Montanari çevirisiyle okurla buluşuyor.
Kitapta, uçağı arızalanınca çöle iniş yapan bir pilotla farklı gezegenleri ziyaret edip yolu sonunda Dünya'ya düşen Küçük Prens'in hikâyesi anlatılıyor.
Tilkinin yanına dönüp "Elveda," dedi...
"Elveda," diye karşılık verdi tilki. "İşte sana bahsettiğim sır. Oldukça basit: Yalnızca yüreğimizle görebiliriz. Esas olan göze görünmez."
"Esas olan göze görünmez," diye yineledi Küçük Prens unutmamak için.
"Gülün için harcadığın zaman, gülünü önemli kılar."
"Gülüm için harcadığım zaman..." diye yineledi Küçük Prens unutmamak için.
"İnsanlar bu gerçeği unuttular," dedi tilki. "Ancak sen hep hatırlamalısın."
(AÖ)