İsveçte Ulusal Gün Çekişmesi

İsveç'te bu yıl ilk defa 6 Haziran "Ulusal Gün " olarak kutlanıyor kutlamasına ama, kutlamalar halkı ikiye bölüyor. Kraliyet karşıtları, 22 imza ile 6 Haziran'ın "Ulusal Gün" kabulüne karşı çıkarken, İsveç Parlamentosu, "6 Haziran"ı ulusal gün kabul ediyor ve resmi tatil olarak ilan ediyor.

İsveç milliyetçileri, Türkiye'de Demirbaş Şarl olarak bilinen İsveç kralının, İskandinav coğrafyasındaki feodal gruplarla, bugünkü İsveç'in temelini, 6 Haziran'da attığını ileri sürüyorlar.

Sol yelpazede bulunan tüm radikal gruplar; Kadın Sorunları İnisiyatifi, Anti- Faşist Platform ve İsveç Sol Partisi, bu gelişme üzerine, 6 Haziran'ı " Irkçılığa Karşı Ulusal Protesto Günü" ilan etti.

Bugünü ulusal gün ilan ettiren sağ cephedeki partilere, sosyal demokrat parti milletvekilleri de destek verince, İsveç de ulusal gün kutlamalarıyla protestolar birbirine karıştı.

İsveçli Sol Yelpaze ırkçılığa tepkili

İsveç meclisinin kararına tepki duyan İsveç'in ileri gelen birçok televizyon program yapımcısı, yazar ve aydınları birleşerek, kendi yaptıkları çalışmalarda ve ortaklaşa hazırladıkları bildirilerde, meclis kararını onaylamadıklarını açıkladılar.

6 Haziran'ın, İsveç ulusunun birleştiği değil, sadece sağ görüşlü ve ırkçı grupların birleştiği gün olarak tarihe geçeceği iddia ediliyor. Açıklamada ayrıca, İsveç'in sağ yelpaze bulunan partileri ve Sosyal Demokrat Partili bir grup milletvekili, resmi makamları kullanarak halkı ırkçılığa teşvik ve destek vermekle suçlanıyor.

Kraliyete Karşı 22 imza

İsveç'te milliyetçi cephenin ulusal gün çıkışına karşın, meclisteki muhalif milletvekilleri ve İsveç üniversitelerinde görev yapan bir grup akademisyenden oluşan 22 kişi, "İsveç'te Krallığa Son" kampanyası başlattıklarını açıkladılar.

22 kişinin imzası ile yayınlanan bildiri, İsveç'in bütün yayın kuruluşlarında tartışılmaya başlandı.

İsveç anayasasındaki "herkes bu ülkede eşit doğar ve aynı haklara sahiptir cümlesinden yola çıkarak, "Madem eşitiz niçin kralla eşit haklara sahip değiliz" sorusunun sorulduğu bildiride, sokaktaki İsveçlinin kavrayabileceği düzeyde basit ve güçlü bir dil kullanılıyor.

Bildirinin altına aslında birçok politikacı ve akademisyenin imza atmak istediği ama, "görevlerinden olmak" kaygısıyla harekete geçemedikleri de belirtiliyor.(SN/AD)