İstanbul Üniversitesi'nde Dersim'in Kayıp Kızları Belgeseline Engel

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı İki Tutam Saç-Dersim’in Kayıp Kızları filminin gösterimini engelledi.

Nezahat Gündoğan ve Kazım Gündoğan'ın üç yıl boyunca yürüttükleri çalışmalar sonucu hazırlanan yönetmenliğini Nebahat Gündoğan'ın yaptığı "İki Tutam Saç - Dersim'in Kayıp Kızları" isimli belgesel, 1938'de Dersim Katliamı'nda yapılan askeri harekâtta ailelerinden kopartılarak askerlere verilen, saçları kesilen, kıyafetleri değiştirilerek "Türkleştirilen" iki kız çocuğunun hikayesini anlatıyor.

Miraz yapım adına yazılı açıklama yapan Kazım Gündoğan, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden öğrencilerin kurduğu İletişim Sanatları Kulübü'nün 18 Mart 2015 tarihli ''İki Tutam Saç- Dersim'in Kayıp Kızları'' belgesel film gösterimi ve yönetmen Nezahat Gündoğan ile söyleşi etkinliğine Fakülte Dekanı Nilüfer Sezer'in izin vermediğini belirtti.

“Gerekçe olarak önce “fakültede fiziksel alan yetersizliği” bahane edildi. Ardından fakültede yer bulunmasına karşın “filmin içeriği” gerekçe gösterilerek gösterim programı iptal edilmiştir. Dekanlık tarafından “böyle bir filmin iletişim fakültesinde gösterilemeyeceği”  organizasyon komitesine bildirilmiştir."

İlk kez sansüre uğruyor

Gündoğan, 2010 yılında Dersim tartışmalarını başlatan filmin pek çok üniversite de ulusal ve uluslar arası film festivallerine katıldığını hatırlayarak “Bu eser ilk kez böyle yasakçı ve sansürcü uygulamayla karşılaşmıştır” dedi.

“72 yıl boyunca yasaklanan, yok sayılan ve çarpıtılan Dersim katliamı gerçeği artık inkâr edilemez biçimde açığa çıkmış ve herkes tarafından görülmüştür. Bu alandaki resmi tarih yazımı/yalanı önemli ölçüde açığa çıkmış ve yıkılmıştır.

"İletişim fakültesi Dekanı Nilüfer Sezer’i bir toplumun acısını, yarasını ve yaşadığı travmayı yok sayan, anti bilimsel, sansürcü ve demokratik olmayan tutumu nedeniyle kınıyoruz.”

Öğrencilerden açıklama

İletişim Fakültesi öğrencileri de yaptığı açıklamada "İ.Ü. İletişim Fakültesi öğrencileri olarak yaşadığımız skandal ilk değildir. Kulüp kurulurken karşılaştığımız çeşitli bürokratik engellemeler kulüp isminin ve tüzüğünün dekan tarafından değiştirilmesine kadar gitmiştir. Meşru taleplerimiz demokratik olmayan uygulamalarla sabote edilmektedir" dedi. (NV)