Türkçe AB dili
Açılış ve kapanış törenlerinde İngilizce ve Fransızca dilleri için çevirmene başvurulurken; törenlere katılan konuklarla, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne, 25. Uluslararası İstanbul Film Festivali ile ilk adımını attığını konuştuk.
Öyle ki bugüne kadar festivale katılan Fransız konukların Fransızca'dan başka dili kabul etmedikleri; İngilizce çevirmen yerine Fransızca çevirmende ısrarcı olduklarını bildiğimden Gérard Depardieu, ve Catherine Deneuve'ün İngilizce konuşmaları ya bir alçakgönüllülüktü ya da, Avrupa Birliği'nin etkisiydi.
Bu nedenle festivalin açılış ve kapanışlarının Türkçe yapılmasını; 24 yıldır uygulanan "yabancı dil bilen" sunucu uygulaması tercihini şaşırtıcı bulmadım. Açılış sunucusu olan Meltem Cumbul, İngilizce bilmesine karşın tüm sunumlarını Türkçe yapması; kapanışta ise Seda Akman ve Cem Davran'ın da sunumlarının Türkçe olması, festivalin bu anlamda bir ilki oldu.
Festivalin ardından
AB dilleri arasında Türkçe'nin kabul edilmesiyle birlikte festival boyunca esen bu rüzgar; bir tek bire bir söyleşilerde ya da film gösterimleri öncesinde İngilizce çeviriyle doğal akışında seyretti.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı yoğun geçen iki haftadan sonra festivalle ilgili sayısal dökümleri de sinemaseverlerle paylaştı. Bu yıl festivali 150 bini aşkın kişinin izlediği açıklayarak, geçen yıl bu rakamın 90 bini bulduğunu belirtti.
Bunda kuşkusuz hafta için seanslarının 2 bin 50 YTL olmasının büyük payı vardı. Festival yönetimi hafta içi seanslarının yüzde 95 dolulukla gerçekleştirildiğini açıklarken; her yıl dillendirilen "biletler pahalı" söylemini de dikkate almış oldu.
İki hafta boyunca yedi sinemada 457 seans gerçekleştirildiği; 219 filmin gösterildiği açıklanırken 170 seansın biletlerinin tükenmesi bu nedenle bir rastlandı olamazdı.
Festivalde "Fransız Baharı"
Festivalin Ulusal Yarışma bölümünde yer alan ve "Yılın En İyi Türk Filmi" seçilen Reha Erdem'in "Beş Vakit" adlı filmi yabancı film eleştirmenleri tarafından en çok beğenilen Türk filmi oldu. Uluslararası Film Eleştirmenleri Derneği'nin (FIPRESCI) verdiği "Onat Kutlar Özel Ödülü"nü alan Erdem, sessiz ve sedasız sürdürdüğü sinema serüvenini bir kez daha ödülle noktalıyordu.
Erdem zaten genelgeçer sinema kurallarının çok uzağında bir yönetmen değil miydi? Bizde kendisini alkışladık.
Festival boyunca esen bir başka rüzgarda "Fransız Baharı" oldu. Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkileri pekiştirmeye yönelik bu rüzgarda İstanbul'dan Fransız sinemasının ünlü oyuncuları gelip geçti. Bir tek festivale "çok özel" nedenle katılamayan Alain Delon beklentileri boşa çıkardı.
İstanbul'a gelenler arasında kimler yoktu ki? 16 günlük süre içinde Gérard Depardieu, Catherine Deneuve, Jeanne Moreau, Bertrand Blier, Jean-Paul Rappeneau, Chantal Richard, Romane Bohringer gibi tanınmış isimler fFestivale ve Türkiye'deki Fransız Baharı etkinliklerine yer aldılar.
Festival'in yönetmen konukları arasında belgesel ustası Vittorio De Seta ve son yıllardaki çarpıcı filmleriyle öne çıkan genç yönetmenler Christoffer Boe ve James Longley de vardı."
Festivallerin onur ve başarı ödülleri
Festivalin ödülleri her yıl olduğu gibi bu yılda tartışılmazdı. İstanbul Film Festivali'ne hem uluslar arası hem de ulusal saygınlığı belki de bu özelliği kazandırıyordu.
Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin "Yaşamboyu Başarı" ödülleri bu yıl Jeanne Morea, Alain Delon ve Vittorio De Seta'ya verildi.
Ayrıca açılışta Türk sinemasından Erden Kıral, Şerif Sezer ve Şener Şen'e "Yaşam Boyu Başarı" ödülleri verildi.
Delon'un "Yaşam Boyu Başarı" ödülü, açılışta Fransa Turizm Bakanı Leon Bertrand'a verilirken; "Sinema Onur Ödülleri"ni ise kapanışta Gérard Depardieu ve Catherine Deneuve aldı.
Ulusal ve uluslararası yarışma ödülleri
Uluslararası Yarışma'da Altın Lâle Ödülü, İngiliz yönetmen Michael Winterbottom'ın ": Uyduruk Bir Öykü" filmine verildi.
Ulusal Yarışma'da "Kültür Bakanlığı Yılın En İyi Türk Filmi" ödülü Reha Erdem'in "Beş Vakit" adlı filmine verildi. Ulusal Yarışma Jürisi "Kültür Bakanlığı Yılın En İyi Türk Yönetmeni" ödülünü ise "İki Genç Kız " filminin yönetmeni Ödülü Kutluğ Ataman aldı.
Kültür Bakanlığı'nın "Yılın En İyi Türk Filmi" ve "Yılın En İyi Türk Yönetmeni"ne 40 bin YTL para ödülü vereceği de unutulmamalı.
Ulusal Yarışma'da Jüri Özel Ödülü'ne ise Yüksel Aksu'nun "Dondurmam Gaymak" filminin oyuncu ve çalışanlarıyla, sinema sanatına gösterdikleri içten destek için Muğla Halkı layık görüldü.
Şerif Sezer festivalin yıldızıydı
Bu yıl Ulusal Yarışma Jürisi'nin seçtiği "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü "Babam ve Oğlum"daki rolü ile Fikret Kuşkan; " En İyi Kadın Oyuncu" ödülü yine aynı filmdeki rolüyle Şerif Sezer'e verildi.
Bu Sezer'in açılış ve kapanışa damgasını vurması demekti. Az ve öz film yapan Sezer'in seçiciliği ödüllendirilirken, heyecanını da herkes paylaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı oyunculara ayrıca 10bin YTL para ödülü de veriyor.
Radikal Halk Jürisi ödülü
Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği FIPRESCI Ödülleri ise; Uluslararası Yarışma'da Michael Winterbottom'ın yönettiği "Uyduruk Bir Öykü" adlı filme, Ulusal Yarışma'da Reha Erdem'in "Beş Vakit" adlı filmine verildi.
Radikal Gazetesi'nin verdiği Halk Ödülü hem uluslararası hem de ulusal yarışmada izleyicilerin oylarıyla saptanan filmlere verildi. Uluslararası Yarışma'da Julian Fellowes'un "Ayrı Hayatlar"; Ulusal Yarışma'da ise Çağan Irmak'ın "Babam ve Oğlum" filmleri kazandılar.
Bir festival daha sona erdi. Ne diyelim, yeni festivalin heyecanı çoktan başladı.(AD)