Devlet denetleme kurumu tarafından yapılan araştırmalar rıza göstermesi mümkün olmayan hastalar üzerinde Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmamış ilaçların denendiğini genetik testlerin yapıldığını ve acı verecek operasyonlar yürütüldüğünü ortaya çıkardı.
Sağlık Bakanı Dan Naveh, yaşananların kendi departmanının ve İsrail hastanelerinin hatası olduğunu belirterek "şaşkınlığa uğradığını" söyledi.
İstismarlarla ilgili olarak 2001'de kamuoyuna açıklama yapan ve soruşturmanın başlatılmasını sağlayan Hadassah hastanesi tıbbi etik kurulu üyesi Dr. Jacques Michel, olaylara karışan doktorların tutuklanmasını istedi.
The Guardian'ın haberine göre, Michel, "Bu doktorlar ciddi anlamda cezalandırılmalı çünkü büyük bir suç işlemiş durumdalar" dedi.
"Meslekten men edilmeleri ve yargılanmaları gerekir. Eğer mesleğin bu tip davranışları kabul etmediğini gösteremezsek istismarlar devam edecektir".
İlaç endüstrisinin baskısı
İsrail'de tüm hastanelerde tıbbi deneyler üzerine 1964 Helsinki ilkelerinin uygulanmasını denetlemek üzere bir tıbbi etik komitesi var.
Fakat soruşturmayı yürüten Eliezer Goldberg, komitelerin kendi yönetmeliklerini gözardı etiğini, Bakanlığın da standartları sağlamak konusunda yeterince çaba harcamadığını belirtti.
Dr. Michel bazı doktorların ilaç deneylerini yürütmek üzere ilaç firmalarından teşvik aldıklarına inandığını söyledi:
"İlaç endüstrisinin deneyleri kendi amaçları doğrultusunda yönlendirebilmek için sahip olduğu inanılmaz gücü anlatmama gerek yok".
Türkiye'de araştırma yok
Türkiye'de de çocuklar üzerinde tıbbi deney tartışmaları yeni Ceza Kanunu'nun (TCK) oluşturulması sırasında yeniden gündeme geldi.
Çocuklar üzerinde tıbbi deneyi tamamen yasaklayan düzenleme daha sonra yapılan bir değişikle, yetkili kurullar ve ailenin rızası alındıktan sonra deneylerin yapılabileceği şeklinde değiştirildi.
Türkiye'de orijinal ilaç üretiminin zor olduğunu söyleyen İstanbul Tabip Odası başkanı Gençay Gürsoy "sadece uluslararası ilaç firmaları deney yapabilsin diye" düzenleme oluşturmanın tartışmalı olduğuna dikkat çekmişti.
Gürsoy, Türkiye'de bu konudaki ihlallerle ilgili yeterince araştırma ve somut veri bulunmadığını fakat ilaç üreticilerinin baskısının söz konusu olabileceğini belitmişti.(EÜ)