BDS Türkiye (Filistin İçin İsrail'e Boykot Girişimi), 2 Nisan 2024’te “Koç, Marmara ve Özyeğin üniversitelerini işgalci İsrail devletinin akademik kurumlarıyla aralarındaki işbirliği anlaşmalarını iptal etmeye çağırıyoruz” başlığıyla bir açıklama yayımladı.
Koç Üniversitesi’nde göçmen bir öğrenci olan Muhammed*[ii] ve Marmara Üniversitesi’nde öğrenci olan Eda Koçak ile İsrail akademisinin soykırımdaki rolü, işgal akademisine boykot ve öğrencilerin talepleri hakkında konuştuk.
Okulunuzla İsrail akademisi arasında nasıl bir işbirliği söz konusu? Bu işbirliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Muhammed: Akademik işbirliğini biliyoruz, Koç da bunu inkâr etmiyor. İşbirliğinin dondurulduğunu ve uygulanmadığını söylüyorlar; ancak resmen devam ediyor. Biz de sesleniyoruz: sadece Koç Üniversitesi değil, Koç Holding de dahil olmak üzere; soykırım devam ederken, İsrail ile akademik ve ticari işbirliğinden derhal çıkın.
Eda: Marmara Üniversitesi'nin İsrail'deki Hayfa Üniversitesi ile yürüttüğü bir Erasmus programı var. Filistin'de üniversite kalmamışken, on binler ve bizim gibi öğrenciler katledilmişken bu işbirliğinin devam etmesi kabul edilemez. Aynı zamanda Marmara Üniversitesi iktidarın etkisinin çok yoğun olduğu bir akademik yapıya sahip. Türkiye'de bu iktidarın ablukasının dışında kalan üniversite kalmadı ancak Marmara Erdoğan'ın 'en değerlisi'. İktidar İsrail’le ticarete tavizsiz devam ettiği gibi, akademik seviyedeki işbirlikleri de devam ediyor.
“Filistin halkının sesini yükseltiyoruz”
Okulunuzda bu konuya dair bir tutum var mı? “İşgal akademisine boykot” kapsamında eylemler yapılıyor mu?
Muhammed: Okulumuzda Filistin halkını destekleyen ve akademik boykotu savunan iki grup var: Özgür Üniversite Hareketi ve Koç University Students for Palestine (Filistin için Koç Üniversitesi Öğrencileri). Konu Filistin ve akademik boykot olunca aralarında büyük bir fark yok.
Eda: Türkiye'de öğrenciler buna dair etkin bir tutum sergilemek noktasında dünyadaki diğer birçok üniversitelinin gerisine düştü maalesef. Kayyım rektörlük tarafından disiplinle tehdit edilen ve kampüste hareket alanı kısıtlanan öğrenciler olarak etkili bir politika yürütmeyi başaramadığımızı söylemek gerek.
Ben kampüste eyleme geçmek adına, öğrenci kulüp ve topluluklarıyla birlikte hareket ediyorum. Sayımız yüzleri bulamasa da, kampüslerimizde Filistin dostu öğrencilerle bir araya gelip Gazze'de, Batı Şeria'da direnen Filistin halkının sesini yükseltiyoruz.
"İsrail’in akademik enstitüleri sivil değil"
İsrail akademisinin soykırımdaki rolü ne?
Muhammed: İsrail’in akademik enstitüleri sivil değil; IDF’e bilimsel destek sağlayan kurumlardır. Entelektüel boykot sadece sembolik bir eylem değil, savaş dönemlerinde vazgeçilmez bir taleptir.
Eda: İsrail akademisinin ideolojik bir savaş açtığını söylemek gerekiyor. Siyonist ideoloji ile dünyanın her bir köşesindeki üniversitelerde bu işgali ve soykırımı meşru hale getirmek için girilen bir çaba var. İşgalcinin işlettiği bu siyasetin bir seneden ibaret olmadığını, on yıllardır Filistin halkına karşı süregelen soykırım ve imha politikalarının bir tarafının da akademik olarak işletildiğini söylemek gerek. Siyonist İsrail tüm coğrafyalarda, Ortadoğu'da üstlendiği 'jandarma' görevinin meşru olduğuna dair bir ikna ve rıza politikası da üretiyor.
Kampüs eylemleri
7 Ekim’den bu yana küresel anlamda bir öğrenci intifadası yükselişe geçti. Türkiye’de bu bağlamda yapılan eylemleri ve kampüs intifadasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Muhammed: Bu akademik yıl kampüsleri daha aktif görüyorum. Boğaziçi, ODTÜ, Koç ve Marmara’da Filistin için öğrenci hareketleri daha düzenli hale geldi ve amaçları daha belirgin oldu. Şu an gördüğümüz gibi, Marmara ve Koç öğrencileri akademik işbirliğinin farkında ve Filistin’e duygusal destek vermenin ötesinde, daha net bir ajanda ve amaçlar oluşturmuş durumdalar.
Eda: Küresel anlamda yükselen öğrenci intifadasının Türkiye'de ivmelendiğini söyleyemeyiz. Üniversitelerde sadece soykırıma karşı değil, gençleri de odağına alan hiçbir soruna karşı öğrenci eylemlilikleri söz konusu değil. Gençliğin mücadele tarihinde gördüğümüz hareketliliğe denk düşmeyen bir pasifize olma ve apolitikleşmeyle karşı karşıyayız.
Akademik ve kültürel boykottan bahsedebilir misiniz biraz? Öğrencilerin talepleri neler?
Eda: İsrail bir terör organizasyonudur, apartheid rejim söz konusudur. Soykırımcının akademisi ve kültürü de siyonist ideolojiden ibarettir. Yerleşimci sömürgeci politikalarla Filistin halkının toprakları, dili, kültürü tüm varlığı saldırı altındadır.
Filistin dostu öğrenciler olarak İsraille her türlü işbirliğinin derhal sonlanmasını talep ediyoruz.
(İŞ/RT)
[i] Öğrencinin gerçek ismi kullanılmamıştır.