Çanakkale Olay gazetesine konuşan esnafın görüşleri şöyle:
Hasan Cesur, motor tamircisi:
Bence pek başarılı olunmadı. Avrupa Birliği (AB) müzakere tarihini şartlı verdi ve bunu Türkiye'nin başarısı olarak kabul etmem mümkün değil. AB hiçbir üyesine uygulamadığı bir strateji geliştirdi ve zirve öncesi duyulan güvenini de yitirdi. Kıbrıs başta olmak üzere Ermeni soykırımı meselesinin ısıtılıp önümüze koyulması ve tarım politikalarımıza AB'nin müdahaleci yaklaşımı hiç hoş değil.
Melih Özkul, beyaz eşya servisi:
Gelecekten umutluyum. Bugünkü durumumuzdan çok daha iyi olanakların oluşmasını bekliyorum. Tam üyelik konusunda müzakereler süreci iyi işlerse Türkiye tam üye olabilir, olmaması için neden yok. Öne sürülen koşullar bugün için Türkiye'nin yapısına uygun değil ama bunların zaman içersinde hallolacağına inanıyorum. Tarih açıklandığı günden bu yana şahsen benim işlerimde bir yansıma söz konusu değil, eski durum devam ediyor.
Rıza Yavaşoğlu, seramik bayii:
Müzakere tarihinin halk arasındaki değerlendirmesi işyerimize gelen müşteriler tarafından daha net konuluyor. Halk arasında sevinç de var endişeyle karşılayan da var. Benim şahsen Türkiye'nin AB üyeliğini görmem zor ama çoluk çocuğumuz umarım rahat eder. Müzakereler sürecinde üzüldüğümüz zaman da olacak sevindiğimiz zaman da olacak. İleriki günlerde müzakere tarihinin piyasaya olumlu etkisi olacağını düşünüyorum. En azından iş dünyası bunun yansımasını daha iyi görecek.
Akif Çınar, fırıncı:
İşimizde bir değişiklik olmadı. Müzakere tarihinin açıklanmasının toplum açısından hayırlısı ne ise o olsun. Avrupa'nın bizi tam üye olarak kabul edeceğine inanmıyorum. Müzakere tarihi verilirken öne sürülen koşullardan da anlaşılacağı gibi bunun AB tarafından bir oyalama taktiği olduğu inancı taşıyorum. Şehit verdiğim Kıbrıs'ın elden çıkarılması hoş değil. Bu konuda diretmemiz lazımdı.
Mehmet Aksoy, elektrikçi:
Avrupa'nın bizi alması için en az 15 yıl sıkı müzakereler sürecinden geçirmesi gerekiyor. Müzakere tarihinin verilmesi piyasaları belki de moral motivasyon açısından etkiledi ama esas sıkıntı müzakereler sürecinde başlayacak. Ben Kıbrıs gazisiyim ve Kıbrıs'ın koşul olarak öne sürülmesi beni yaraladı. Gerçi imza atmadık söz verdik ama bu bile benim Kıbrıs'a verdiğim emeklere acımam açısından yeterli bir gerekçe. 1974 yılından buyana benim ülkemin Kıbrıs'a verdiği tüm emekler heba olacak. Bu işler o kadar kolay ve basit değil.(EÜ)