İlk etkinlik, İzmir Barosu İnsan Hakları ve Hukuk Araştırmaları Merkezi'nde düzenlenen basın açıklaması oldu.
İzmir Barosu Başkanı Bahattin Özcan Acar, "1997 yılından beri Birleşmiş Milletler (BM) üyesi tüm ülkeler tarafından 'İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü' olarak kabul edilen günde, yasaklara rağmen işkence varlığını devam ettiriyor" dedi.
"1 ay içerisinde 339 işkence başvurusu yapıldı"
Acar, "Uluslararası Af Örgütü'nün (UAÖ) 2003 Yılı Raporu'nda 106 ülkede, devlet görevlilerinin işkence ve kötü muameleye katıldığı, 70'den fazla ülkede işkencenin yaygın ve sürekli uygulandığı ve 80'den fazla ülkede ise işkencenin ölümle sonuçlandığı bildirilmektedir. Yine aynı raporda Avrupa ve Orta Asya'da işkencenin sürdüğü 27 ülke arasında Türkiye'nin de olduğunu" söyledi.
"İzmir'de İzmir Barosu İşkence Önleme Grubu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Temsilciliği'ne 2 Mayıs 2002 ile 2 Haziran 2003 tarihleri arasında 399 işkence başvurusu yapıldığını söyleyen Acar, "Bu sadece başvurusu yapılan ve gerçeği tam olarak yansıtmayan bir gerçekliği ifade etmektedir" dedi.
İşkenceye karşı oturma eylemi
İHD İzmir Şubesi'nin düzenlediği eylemde ise, ellerinde işkence gören insanların resimlerini taşıyan 40 kişilik grup Kemeraltı'nda toplandı.
"Susma haykır işkenceye hayır", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganları atan grup adına İHD İzmir Şube Başkanı Mustafa Rollas bir açıklama yaptı.
İstanbul'da Gülbahar Gündüz, Diyarbakır Hani'deki dışkı sürme ve İzmir'deki H.A. olaylarını hatırlatan Rollas, "Yöneticilerin işkence iddiaları karşısında ne kadar samimi ve kararlı olduklarını kamuoyu yakından takip etmektedir" dedi.
Açıklamadan sonra grup, işkenceyi sembolize eden siyah bantları gözlerine bağlayarak beş dakika sessiz oturma eylemi yaptı. Eylem, alkış ve sloganlarla sona erdi.(NK/BB)