İşkence Belgelenirse ABye Giremezsiniz
Duruşmada olay günü televizyonlardan istenen montajlanmamış ham video kasetleri izlendi. Duruşmayı takip eden kameraman bilirkişi olarak kayıtlara geçirildi.
Video kasetlerinin izlenmesinin ardından sanık avukatları konu ile ilgili savunmalarını yazılı olarak mahkemeye sunacaklarını belirttiler.
Gergin anların yaşandığı duruşmada konuşan Psikolog Alp Ayan, " arkadaşını kaybetmiş, kardeşini insanların olay günü yaşanan hoş olmayan görüntüler karşısında tepki göstermesinin doğal karşılanması gerektiğini " belirtti.
" İşkenceciler değil, karşı çıkanlar yargılanıyor "
Duruşmayı, Prof. Veli Lök, Uluslararası İşkence Tedavi Görenler Merkezi Kurucu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Inge Kempf Genefke ile aynı kurumun Ortadoğu ve Kuzey Afrika sorumlusu Asa Nihlen de gözlemci olarak katıldılar.
Nobel Barış Ödülü adayı olarak da gösterilen Uluslararası İşkence Tedavi Görenler Merkezi Kurucu ve Onursal Başkanı Prof.Dr. Inge Kempf Genefke duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, " İşkenceye karşı mücadele eden doktorları cezalandıracaklarına doğrudan doğruya işkence yapan, kötü muamele yapanları cezalandırmalılar.
Genefke, " Türkiye'de yapılan işkenceler iyi bir şekilde belgelendiği taktirde, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) girmesi çok zordur" dedi.
Duruşma 20 Aralık 2002 günü saat 13.30'da yeniden görüşülmek üzere sona erdi.
Duruşmanın geçmişi
Gazeteci Semra Somersan 24 Ekim 1999'da Radikal Gazetesi'nin ekindeki yazısında şunları belirtti.
" 30 Eylül 1999 Perşembe günü Doktor Alp Ayan bir cenaze törenine katılmak üzere evden çıktı. İzmir, Aliağa ilçesinin Helvacı Köyü'nde gömülecek Nevzat Çiftçi'nin yakınlarına ve akrabalarına eşlik etmek üzere işini, iki çocuğunu, karısını İzmir'de bıraktı, yola koyuldu. Gece eve dönmedi. Karısı pencere ile telefon arasında gidip gelir, bir yandan da çocukları yatıştırmaya çalışırken, o, İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği sekreteri Günseli Kaya ve İzmir'deki sivil kuruluşlardan 12 kişi ile birlikte, "provokatör olduğu" iddiasıyla, 96 saat bekletildikten sonra, 3 Ekim Pazar günü saat 06.15'te Aliağa Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanacaktı.
Genç Kafkalar için bulunmaz roman gerilimine yol açan gelişmeler, ertesi ve izleyen günlerde şafak ağarana kadar olup bitenler, 76 kişinin gözaltına alınması, 14 kişinin de tutuklanmasıyla sonuçlanan olaylar şöyle:
Cenaze için yola çıkanlar Helvacı Köyü'ne yaklaşık 1-2 km kadar kala jandarma tarafından kurulan barikat ile karşılaştılar. Kimlik kontrolü yapan jandarma güvenlik nedeni ile sadece birinci dereceden akrabaların cenazeye katılabileceğini belirterek gelenlerin geçmesine izin vermedi. Jandarma barikatı önünde toplanan grup bunun üzerine geçişe izin verecek bir yetkili ile görüşmek istedi. Jandarmaların, asıl yetkili olan Aliağa İlçe Jandama Komutanı Yüzbaşı Ali Atalar'ın köyün içinde bulunduğunu belirtmesi üzerine aralarında Dr. Alp Ayan ile Avukat Sevgi Binbir'in de olduğu bir grup Ayan'ın arabasıyla köye gitti. Köydeki askerlerin yüzbaşının barikatın başında olduğunu belirtmesi üzerine geri dönen heyet burada da herhangi bir yetkili bulamadı.
Bu arada İzmir İl Jandarma Alay Komutanlığı ve Foça'dan takviye birlikler getirildi. Görüşme yapılacak herhangi bir yetkilinin bulunamaması üzerine Dr. Ayan grubun neden orada bulunduğunu belirten bir konuşma yaptı"...