İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), pandemi döneminde işten çıkarmaların arka kapısı olarak görülen Kod 29’la ilgili yasal bir düzenleme yapılması gerektiğini açıkladı.
Hükümetin salgın yönetimi politikasıyla işçilere ‘savaş’ açtığını belirten İSİG açıklamasında, zengin ülkelerin vatandaşlarına gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 12,7’sini, orta gelirli ülkelerin yüzde 3,6'sını nakit harcama ve gelir desteği olarak verdiğini aktardı. Bu oranın Türkiye’de yalnızca yüzde 1,1 olduğunu vurguladı.
İşsizliğin önüne geçilemez bir biçimde yükseldiğine dikkat çeken İSİG “Sözde’ fesih yasağının olduğu bir dönemde ‘Kod 29’ işten atmak için sistematik saldırı aracına dönüştü” dedi.
TIKLAYIN - İşten çıkarmanın yeni adı: Kod 29
17 Nisan 2020’de işten atmaların yasaklandığını fakat Kod 29’un bir istisna olarak bırakıldığını söyleyen İSİG, “Yasağın istisnalarından yararlanan patronlar binlerce işçiyi işten çıkardı. Kod 29, salgın sürecinde patronların işçileri işten çıkarmak için başvurduğu genel bir uygulama halini aldı ve fesih yasağı ‘sözde’ kalmaya başladı. DİSK-AR'ın tespitlerine göre 2020’de günde 500, toplamda 177 bin işçi Kod 29 bildirimiyle işten çıkarıldı” açıklamasını yaptı ve şöyle devam etti:
“Salgın sürecinde Kod 29’la işten çıkarılanların kaçının sendika üyesi olduğu bilgisine sahip değiliz. Ancak, işçilerin ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı’ davrandığı gerekçesiyle işten çıkarılması, salgında ölümüne çalıştırma koşullarına karşı çıkan, önlemlerin alınmasını isteyen, sendikalaşan işçilere yönelik sistematik bir saldırı ve işçi sınıfını baskılama ve kuralsız, sendikasız çalışma rejiminin oturtulmasının aracı olarak kullanıldı.
“Migros Depo, Sinbo, Baldur, Döhler, Ekmekçioğlu, PTT, TÜVTÜRK, Yasin Kaplan Halı ve Güven Boya, Mapfre Sigorta Tur Assist, Bayrampaşa Belediyesi, CPS Otomotiv Tekstil ve Bel Karper, SML Etiket gibi pek çok işyerinde olduğu gibi işçileri ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığı gerekçesiyle işten atma imkanını sendikalaşmanın ve hak aramanın önüne geçmek için kullandı.”
İSİG Kod 29’la işten çıkartılan işçilerin hukuki olarak ne yapabileceğini ise şöyle sıraladı:
İSİG işçilerin bu haklarını sıralarken “Türkiye’de işçilerin, hukuksal hak arama mücadelesinin uzun ve zahmetli bir süreç olduğunun” unutulmaması gerektiğini de vurguladı. İşe iade ve tazminat davalarının sonuçlanmasının 3-4 yılı bulduğunu aktardı.
İSİG “Gerek salgın ve ekonomik kriz sürecinde, gerek sendikalaşma ve hak arama önünde engelleyici işlev gören, işverenin kolaylıkla tazminatsız işten çıkarma yapamayacağı, bir kontrol mekanizması ve yaptırımlar içeren genel, her zaman uygulanacak yasal düzenleme zorunludur” diyerek hükümette taleplerini sıraladı:
(HA)