Haberin Kürtçesi için tıklayın
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) aylık olarak raporlaştırdığı iş cinayetlerinin Ekim bilançosunu paylaştı.
Üç bölümden oluşan raporun ana gündemini Amasra’da 41 işçinin öldüğü maden patlamasıydı. “Güneşi görebilmek için karanlığı kazan 41 maden işçisi katledildi” diyen İSİG Meclisi, Amasra için Karadon, Elbistan, Kozlu, Soma, Ermenek, Şırnak maden katliamlarına bir yenisinin eklendiğini söyledi.
Maden faciasının bilirkişi raporundan tespitler yaparak patlamanın önüne geçilebileceğini ifade etti.
İSİG Meclisi, Sayıştay ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) kendi iç raporlarına rağmen önlem almayan, bütçe ayırmayan TTK’yi, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı’nı katliamdan birinci derecede sorumlu tuttu.
TIKLAYIN - Amasra taş kömürü ocağı "yetersiz ve etkisiz havalandırma" nedeniyle patladı
İSİG Meclisi ayrıca Türkiye’nin AKP iktidarıyla yönetildiği son 20 yıldaki iş cinayetleri üzerinde durdu.
İktidarın neo-liberal politikalarının işçileri öldürdüğünü belirtti. 2013’te çıkartılan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı hatırlatan İSİG Meclisi “Türkiye toplumunun yüzde 80’i proleterleştirildi” dedi.
“Tuzla Tersaneleri, Davutpaşa/OSTİM, Soma, Torunlar, Ermenek, Covid, Silikozis, Asbest, Bartın ve niceleri... Sonuç ortada!” diyerek örneklendirme yaptı. Raporda şöyle dedi:
“Güvencesizliği bugünün proleter çalışma ve yaşam disiplini haline getiren AKP’nin iktidar yılları boyunca İş Cinayetlerinde 30 bin 224 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetleri sonrasında ise adaletsizlik, cezasızlık sürdü, sürüyor. Davalarda asıl sorumlular mahkemeye çıkartılamadığı gibi tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırılıyor, bu cezalar para cezasına çevriliyor ve 24 ay taksitlendiriliyor.
“İşyerlerinde işçilere karşı bir savaş yaşanıyor… Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz? Tehlikeli işlerde çalışanlar -ki ilk akla gelen maden işçileri- ailesiyle vedalaşmadan işe çıkamıyor. Peki, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar, bürokrasi, patronlar ve onların aklı ne diyor? Kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik vs. Bu cinayetlerin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisidir. İşçi sınıfı bu şartlarda çalıştırılırsa ölüm kaçınılmazdır.”
Rapora göre Ekim’de en az 158 iş cinayeti yaşadı. 2022’nin ilk 10 ayında ise (304 günde) 1521 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 122, Nisan’da 129, Mayıs’ta 176, Haziran’da 189, Temmuz’da 172, Ağustos’ta 186 ve Eylül’de 160 işçi çalışırken hayatından oldu.
Yılın ilk 10 ayında hayatını kaybeden işçilerin 1322’si ücretli (işçi ve memur), 199’u ise kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi. Bir başka deyişle ölenlerin yüzde 87’sini ücretliler yüzde 13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu.
Hayatını kaybedenlerin 90’ı kadın işçi ve 1431’i erkek işçiydi. Ölen işçilerin ise sadece 85’i (yüzde 5,58) sendikalı işçiydi. 1436 işçi (yüzde 94,42) sendikasızdı.
Bu dönemde 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası da 32 çocuk/genç işçi çalışırken öldü. Ayrıca 18-27 yaş arası 250 işçi, 28-50 yaş arası 729 işçi, 51-64 yaş arası 314 işçi, 65 yaş ve üstü 85 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi hayatını kaybeden 89 işçinin yaşını ise belirleyemedi.
Yine 2022’nin ilk 10 ayında 80 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçiler Suriye (37), Afganistan (17) Türkmenistan (6) Özbekistan (4), İran (3), Rusya (3) ve Azerbaycan, Belarus, Endonezya, Irak, Kuveyt, Nijerya, Pakistan, Sırbistan, Ukrayna ve Yunanistan (1’er işçi) gelmişti.
2022’nin ilk 10 ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı ise şöyle:
2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı da şöyle:
İSİG Meclisi raporda ayrıca emekçilere dönük şiddet yaygınlaştığı, moto-kurye ölümlerinin artarak devam ettiği tespitinde bulundu. İş cinayeti davalarında adalet mücadelesinin sürdüğünü söyledi.
(HA)